Translation of "İçindeki" in Korean

Paraşüt halatının içindeki iplerden

낙하산 줄에서 뽑아낸 이 실로 묶고

İçindeki şeyleri görüyor musunuz?

속이 꽉 찬 거 보이시죠?

İçindeki gizli hayatları ortaya çıkarabiliyoruz.

‎그 안의 비밀스러운 삶이 ‎드러나는 겁니다

Bu terkedilmiş maden, içindeki tünelin çökmesine

이 버려진 광산은 너무 불안정해져서 채광이 중단됐습니다

Onda olan şey hücrelerin içindeki sudur

식물에 있는 것은 세포 안에 있는 물인데요.

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

전갈의 독주머니에 있는 독을 구하려고요

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

전갈의 독주머니에 있는 독을 구하려고요

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

‎과도하게 큰 귀로 ‎속이 빈 나무의 진동을 듣죠

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

‎도시의 오아시스 속 삶에는 ‎분명한 한계가 있습니다

Bu canlı atmosfer içindeki dünyalıları temellendiren şeyler.

살아가는 지구인이기 때문입니다.

Böylece, kutu içindeki tüm belgeler, kullanım sıklığına göre

그 결과 문서는 왼쪽에서 오른쪽 순으로 정리됩니다.

İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.

발작을 일으키는 수축소 A와 경련의 원인인 단백질 독소로

VV: Bence herkes son 10-15 sene içindeki gelişimin farkındadır.

VV: 모두가 근 10년, 15년 간의 발전을 보았을 것이라고 생각합니다.

Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.

더 나은 방법이 있습니다 배낭 대신 방수 주머니를 이용하는 거죠