Translation of "Yemeyi" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Yemeyi" in a sentence and their japanese translations:

Yemek yemeyi bitirdim.

食べ終わったよ。

Sıcak çorba yemeyi severim.

熱いスープを飲むのが好きです。

Başımın etini yemeyi bırak.

くどくど言わないで。

Benim çikolatamı yemeyi düşünme!

私のチョコレートを食べることを考えさえしないで。

O, yemek yemeyi sever.

彼は食べるのが大好きです。

Deniz ürünleri yemeyi severim.

- 私は海産物を食べるのが大好きだ。
- シーフードが好きです。
- 魚介類が好きなんだ。

Tom yemek yemeyi bitirdi.

トムは食べ終わった。

Bay Parker çubuklarla yemeyi denedi.

パーカーさんは箸で食べてみました。

Mademki yemek yemeyi bitirdik, gidelim.

もう食べ終わったのだから出かけよう。

Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.

アーモンドと一緒にデーツを食べるのが好きです。

Tom onun sebzelerini yemeyi reddediyor.

トムは野菜を食べることを拒否します。

Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.

彼女は昼食を食べるような気分ではなかった。

Tom yemeyi bitiren son kişiydi.

最後に食べ終わったのはトムだった。

Hepsini kendin mi yemeyi planlıyorsun?

それ全部一人で食べるつもり?

Yaz zamanı soğuk patates yemeyi severim.

夏は冷たいポテトサラダがいい。

Öğle yemeğini yemeyi az önce bitirdim.

私はちょうど昼食を食べ終えたところだ。

Onun hepsini kendin mi yemeyi planlıyorsun?

それ全部一人で食べるつもり?

Onun hepsini kendiniz mi yemeyi planladınız?

それ全部一人で食べるつもり?

Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.

- 今日はメキシコ料理に挑戦しようと思っていたんだった。
- 今日はメキシコ料理を食べてみようと思っていたんだった。

Fakat tanıdığım herkes, hayvan yemeyi de seviyordu.

動物を好んで食べたんです

- Ben elma yemeği severim.
- Elma yemeyi severim.

私はリンゴを食べるのが好きです。

Doktor Tom'a köpek maması yemeyi durdurmasını söyledi.

医者はトムにドッグフードを食べるのを止めるように言った。

Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.

ラッコは背泳ぎをしながら蛤を食べるのが大好きです。

Ara sıra sıcak ve baharatlı yemek yemeyi seviyorum.

ときどき私は辛くてスパイスのきいたものを食べたくなる。

Bu kadar çabuk yemeyi bırak. Daha yavaş yemelisin.

そんなガツガツ食べないで、もうちょっとゆっくり食べようよ。

O yemek yemeyi bitirir bitirmez tekrar yürümeye başladı.

彼は食べ終わるとすぐに、再び歩き始めた。

Kapızilim çaldığında öğle yemeğini yemeyi az önce bitirmiştim.

玄関の呼び鈴が鳴った時、私はちょうど昼食を食べ終えたところでした。

Bütün havuçları yemeyi bitirdikten sonra sana dondurma vereceğim.

そのにんじんを全部食べたら、アイスクリームをあげるよ。

Oh, sadece iki kilo aldım. Atıştırmalık yemeyi durdurmam gerekir.

やばい、体重が2キロも増えた。今日から間食はやめなきゃ。

Suşi iyi görünüyor ama Tay yiyeceğini yemeyi tercih ederim.

お寿司もいいけどタイ料理のほうがいいな。

O, o kadar kızgındı ki akşam yemeği yemeyi unuttu.

彼はあまりに腹を立てて、夕食を取るのも忘れてしまった。

Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.

結局、私たちはそのボロボロなレストランにご飯を食べてしまいました。

- Kimle akşam yemeği yemeyi planlıyorsun?
- Akşam yemeğini kimle yemeği planlıyorsun?

誰と夕食を食べるつもりですか。

- Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- Böyle tatlı dondurma yemekten vazgeçmeliyim.

私はこんなに甘いアイスクリームを食べるのをやめなければならない。

Karım dışarıda yemeyi sever ve bu yüzden yemek pişirmek zorunda değildir.

- 妻は外食をするのが好きなので、料理をする必要がない。
- 妻は外食が好きで、だから食事を作る必要がないのです。

O hayvanlar üzerindeki zulüm hakkında bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.

彼女は動物虐待に関する本を読んだ後、肉を食べることをやめた。

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

アメリカの宇宙飛行士は、わずか5年間で16を超える乗組員のミッションで、宇宙での食事、睡眠、