Translation of "Düşünme" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Düşünme" in a sentence and their japanese translations:

Yüksek sesle düşünme!

独り言を言うなよ。

Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.

思考がかなりゆっくりになる

Onun düşünme tarzı mantıklı.

彼女の思考法は合理的だった。

Çok para kazandığımı düşünme.

- 私が大金持ちだと思ってくれては困る。
- 私が大金持ちだなんて思わないでよ。

Jane düşünme tarzını anlar.

ジェーンは君の考え方が分かっている。

Benim çikolatamı yemeyi düşünme!

私のチョコレートを食べることを考えさえしないで。

Farklı düşünme tarzlarımız var.

私達は違った考え方を持っている。

Tom'un düşünme tarzını seviyorum.

トムの考え方、好きだな。

Sadece bu düşünme sürecini hesaplamak

思考過程を 言葉にするということには

Yılanları çok düşünme onu solduruyor.

ヘビのことを考えるだけで彼女の顔は青くなる。

Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı.

- そのような考えは我々の考えとは相いれない。
- そういう考え方は私たちの考え方とは相容れない。

Lütfen bunu daha fazla düşünme.

そのことはもう考えないで下さい。

Onun düşünme tarzı çok çocukça.

彼の考えはとても幼い。

Tekrarlayan davranışlar, rutin ve takıntılı düşünme --

反復行動や決まった手順 強迫的思考などがありますが

Perry yüksek sesle düşünme alışkanlığı edindi.

ペリーは独り言を言う癖がついた。

Onun düşünme tarzı benimkine çok benzer.

彼の考えは僕のと似ている。

- Boş ver!
- Önemli değil!
- Hiç düşünme!

- 心配するな。
- 気にするな。
- 何でもない。
- たいしたことではない。心配するな。

Japonların bu şekilde düşünme eğilimi vardır.

日本人はそのように考える傾向がある。

Yaşlı bir insanın düşünme tarzını değiştirmesi zor.

老人が考えを変えるのは難しい。

Ailem beni onların düşünme biçimine dönüştürmeye çalıştı.

両親が私を自分たちの考え方に変えようとしていた。

Onun kendine özgü bir düşünme tarzı yok.

彼は意志が弱い。

En önemli şey kendiniz için düşünme yeteneğidir.

一番大切なのは、自分で考える力です。

Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.

私たちの考え方を変えた例をご紹介します

- Boston'dan ayrılmaya karar verdim.
- Boston'dan ayrılmayı düşünme kararı aldım.

ボストンを離れることにしました。

Nostaljik anlarda biz neredeyse sürekli olarak çocukluğu düşünme eğiliminde olabiliriz.

郷愁にふける時、私達は子供時代をこの上なく幸福な時期と考える傾向があるかもしれない。

Tanınmadan önce maaş zammından bahsedersen senin işleri ters yaptığını düşünme eğiliminde olurum.

君が自分の仕事ぶりを認められる前に給料の値上げのことをいうと、本末転倒しているのではないかと私は思いたくなる。

Açıklık ve eleştirel düşünme için, ilham ve harekete geçme için bir gün.

オープンについて考え クリティカル・シンキングを活かし 刺激を受け 行動を起こす日にしましょう

- Boston'dan ayrılmaya karar verdim.
- Boston'ı terk etmeye karar verdim.
- Boston'dan ayrılmayı düşünme kararı aldım.

ボストンを離れることにしました。