Translation of "Muhteşem" in Japanese

0.014 sec.

Examples of using "Muhteşem" in a sentence and their japanese translations:

Muhteşem.

素晴らしい。

Muhteşem!

- すごいぞ!
- お見事!
- 素晴らしい!

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

素晴らしい 本当に素晴らしいものです

Muhteşem bir manzara!

すごい眺めだぞ

Planın muhteşem görünüyor.

君のプランは素晴らしい。

Bu manzara muhteşem.

なんて雄大な風景なんでしょう。

Bu forum muhteşem.

このフォーラムは素晴らしいです。

Bu gerçekten muhteşem!

- 本当にすばらしいですね。
- 前よりずーっと良くなっていますよ。

Bu video muhteşem!

このビデオはすばらしいよ。

Arkadaki o muhteşem görüntü

ネパール閣僚会議の 壮観な背景が

Muhteşem bazı ortaklar bulduk

素晴らしいパートナーたちを見つけ

Bu muhteşem bir sonuç.

素晴らしい結果です

Ne muhteşem bir manzara!

何とすばらしい景色だろう。

Ne muhteşem bir hava.

何てすばらしい天気だろう。

Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.

王は壮麗な宮殿で有名だった。

Bu muhteşem bir proje.

それは気が遠くなるような計画だ。

Bu muhteşem bir fikir.

- それは素晴らしい考えだ。
- 素敵な考えね。

Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.

その見事なケーキをみてよだれが出そうになったよ。

Tekrar buluşabilsek muhteşem olurdu.

また会えるといいね。

Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.

彼女は立派な服装をしていた。

Muhteşem kokuyor. Ne pişiriyorsun?

美味しそうな匂いがするね。何作ってるの?

Kanada'da muhteşem zaman geçiriyorum.

私はカナダで楽しい時をすごしています。

Bu gerçekten muhteşem havadır.

本当にいい天気だ。

Muhteşem Gatsby'yi lisedeyken okudum.

『グレート・ギャツビー』は高校の頃に読みました。

Bu havai fişekler muhteşem.

すごい花火だ!

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

視力は完璧ですが

Son derece muhteşem bir hayvan.

超カッコいい生物よ インドヒョウ 1位

Bence bu muhteşem bir şey.

じつに素晴らしいと 私は思います

Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.

その選手は見事に再起した。

Muhteşem tapınakta kutsal tören düzenlendi.

荘厳な寺院で神聖な儀式が行われた。

Biz muhteşem bir zaman geçirdik.

素敵な楽しいひと時でした。

Balkonun muhteşem bir manzarası var.

そのバルコニーからの眺めはすばらしい。

İsveç'te muhteşem bir tatil yaptık.

私達はスウェーデンで素敵な休日を送った。

Muhteşem bir manzara, değil mi?

壮大な眺めですね。

Bifteğin muhteşem bir tadı vardı.

ステーキはすばらしく美味しかった。

Güneş tüm muhteşem güzelliğiyle parlıyordu.

あふれんばかりの美しい陽射しであった。

Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;

そこで私はこの穏やかで 素晴らしい動物たちから

Dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

おかげで 電気工学といった分野における これらの素晴らしい恒等式を

Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.

がけの頂上だ すごい眺めだぞ

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

素晴らしいファンに囲まれ

Mary'nin aklına muhteşem bir fikir geldi.

メアリーはすばらしい考えを思いついた。

O, muhteşem görünümlü bir şapka takıyor.

彼女は素敵な帽子をかぶっている。

Bazı Beyazlar daha muhteşem çözümler aramaktadır.

一部の白人はより帝政の解決策を求める。

O bana muhteşem bir yardım oldu.

彼女はとても私の助けになった。

Benim için yengeç muhteşem bir lezzettir.

私はカニを大ごちそうだと思っている。

Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.

その町の中心にすてきな公園があります。

Kraliçe muhteşem bir gümüş elbise giyiyordu.

女王は華麗な銀色のドレスを着ていた。

Belki de bu, insanlar için muhteşem olabilir.

それが もしかしたら 人間にとって 素晴らしいことかもしれません

Şu anda muhteşem İsviçre Alpleri'nin üzerinde uçuyorum!

今 俺はアルプス山脈の 上空を飛んでる

Tamam, kalanını cebimde tutacağım. Muhteşem bir keşif!

残りはポケットへ よかった

Hepimizin hayran olduğu muhteşem kadın Helen Keller'dan

誰もが称賛するすごい女性 ヘレン・ケラーの

Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.

何を映画で演じてもトムはかっこいい。

Biz oraya gidebilsek muhteşem olurdu, değil mi?

もし私たちがそこへ行けるのだったらすばらしいでしょうね。

O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik.

その晩私達はすばらしいディナーを食べた。

Onun muhteşem konuşması domuzun önündeki inci gibiydi.

彼の立派な演説も豚に真珠に等しかった。

Biz deniz kenarında muhteşem bir zaman geçirdik.

私達は海岸ですばらしいひとときを過ごした。

Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.

このネクタイはあのシャツにとても似合うと思うよ。

Oldukça muhteşem ama burada önemli bir görevimiz var.

壮観だね でも重要な任務がある

Muhteşem bir pizza Napoliten yapmak da mümkün olmuyor.

アメリカ大陸発祥の トマト無しでどうやって作れます?

Muhteşem ceketi gördüğünde, Julie onu almaya karar verdi.

ジュリーは豪華な上着を見ると、それを買う決心をした。

Biz bizim otel odasından okyanusun muhteşem manzarasına sahibiz.

私たちがホテルに取った部屋は海の眺めがすばらしい。

Ya da muhteşem manzaralı bir teknedeki restoran gibi fikirlerdir.

見事な眺めの 船上レストランです

- Onun bu kadar muhteşem bir araba sürdüğünü hayal edebiliyor musun?
- Onun bu kadar muhteşem bir araba sürdüğünü hayal edebiliyor musunuz?

彼がそんなすばらしい車を運転しているところを想像できますか。

Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.

ところが更にもう1つ もっと素晴らしい理由があります

, General Victor'un çok önemli desteği sayesinde muhteşem bir zafer kazandı.

は、ビクター将軍からの重要な支援のおかげで、見事な勝利を収めることができました。

Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi

‎絆と信頼を深める ‎チャンスだったのに

- Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Anne sevgisi en harika şeydir.

母の愛はもっとも偉大である。

- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Çamaşır makinesi muhteşem bir icat.

洗濯機はすばらしい発明品だ。

- Hesap makinesi muhteşem bir icat.
- Hesap makinesi harika bir icat.

計算機はすばらしい発明品だ。

- O muhteşem görünüyor.
- O harika görünüyor.
- O, kulağa harika geliyor.

- それはすごい。
- そりゃいいね。

Bu müze Kelt dönemi kültürel eserlerinin muhteşem bir koleksiyonuna sahiptir.

その博物館にはケルト時代の文化遺産のすばらしいコレクションがある。

- John'un aklına müthiş bir fikir geldi.
- John'un aklına muhteşem bir fikir geldi.

すばらしい考えがジョンに浮かんだ。

- Bu muhteşem katedral Orta Çağ'a dayanır.
- Bu görkemli katedral Ortaçağ'dan kalma.
- Bu görkemli katedralin yapılış tarihi, Orta Çağ'a kadar uzanıyor.

この壮大な大聖堂の建立は中世にまでさかのぼる。