Translation of "Konuşacak" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Konuşacak" in a sentence and their japanese translations:

İnsanlar konuşacak.

人の口に戸は立てられぬ。

Konuşacak kimsem yoktu.

話し相手が居なかったの。

Ben konuşacak birini istiyorum.

- 茶飲み友達がほしい。
- 私は相手が欲しい。
- だれか話し相手がほしい。
- 誰か話し相手が欲しいなぁ。

Onun konuşacak arkadaşı yoktu.

彼には話しかける友人がいなかった。

Konuşacak yakın arkadaşları yok.

彼には語り合う親しい友がいない。

Sadece konuşacak birini istiyorum.

話し相手が欲しいだけです。

Artık konuşacak enerjim yok.

口をきく元気もなくなった。

Konuşacak hiç kimsem yoktu.

話し相手が居なかったの。

Tom'un konuşacak kimsesi yok.

トムには相談する人がいない。

Bu gece kim konuşacak?

今夜の講演は誰ですか。

Onun konuşacak hiç kimsesi yok.

彼女には話し掛ける人がいない。

Başkan bu akşam televizyonda konuşacak.

- 大統領は今夜テレビで話をする予定です。
- 今晩、大統領はテレビで演説をすることになっている。

Hakkında konuşacak bir şey kalmadı.

話すことはもう何もない。

Hakkında konuşacak çok şeyimiz var.

話し合わなくてはならないことがたくさんある。

Judy yarın Japonya hakkında konuşacak.

ジュディは明日日本について話をするでしょう。

Oturacak ve konuşacak zamanım yok.

お前にかまってる暇はない。

Onun hiç konuşacak arkadaşı yok.

彼は語り合う友達がいません。

Tom'la onun hakkında konuşacak mısın?

そのことでトムに話をするつもりなの?

Sorunlarım hakkında konuşacak bir arkadaşım yok.

私には悩みを相談できる人がいないのです。

Tom'la konuşacak mısın yoksa konuşmayacak mısın?

トムと話をする気あるの?ないの?

Konuşacak birine ihtiyacın olursa beni ara.

話し相手が必要なら、電話してね。

Benim sizinle konuşacak bir şeyim var.

- あなたに相談したいことがあるの。
- 相談したいことがあるんだけど。

Yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyaçları vardır.

老人には話し相手が必要だ。

Arkadaş gibi yanında olacak, konuşacak birini bulmak

直接話し合えるような友人は

Tüm yaşlı insanların konuşacak birine ihtiyacı var.

老人は皆、話し相手を必要としている。

- Bob konuşacak birini arıyordu.
- Bob bir muhatap arıyordu.

ボブは誰か話し相手を探していた。

O etraftayken o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.

彼はその話を彼女の前でするような馬鹿なことはしなかった。

Onun huzurunda o, onun hakkında konuşacak kadar aptal değildi.

彼はその話を彼女の前でするような馬鹿なことはしなかった。

Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.

- メアリーは一人も話し相手がいないが、寂しいとは感じない。
- メアリーに話し相手はいないが、彼女は寂しいと思っていない。