Translation of "Kişiye" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Kişiye" in a sentence and their japanese translations:

Kaç kişiye söyledin?

何人に話した?

Seni doğru kişiye göndereceğim.

担当者とかわります。

Öyle bir kişiye güvenemem.

私は彼のような人は信用できない。

Son kişiye kadar dövüştüler.

彼らは最後の一人まで戦った。

Bileti istediğin kişiye verebilirsin.

あなたの好きな人なら誰にでもその切符をあげてよろしい。

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

たくさんの人を救える

Müzikte zevkler kişiden kişiye değişir.

- 音楽における好みは人によって異なる。
- 音楽の好みは人によって違う。

On kadar kişiye yer sağlanabilir.

10人も泊まることができる。

Koltuğunu yaşlı bir kişiye bıraktı.

彼女は老人に席を譲った。

Yemek tarifi altı kişiye hizmet vermektedir.

その作り方の分量は六人分です。

Köpekler zorla giren kişiye öfkeyle havladı.

犬が侵入者に猛然と吠えかかった。

Çalışma bağımlısı bir kişiye işkolik denilir.

仕事中毒にかかっている人はワーカホリックと呼ばれている。

O seçkin genç bir kişiye rastladı.

彼はすてきな若者にあった。

Benim sorumlu bir kişiye ihtiyacım var.

私は頼りになる人が欲しいです。

Tom birkaç kişiye aynı soruyu sordu.

トムは何人かの人に同じ質問をした。

Bu birçok kişiye yardımcı olacak. İyi işti.

たくさんの人を救える よくやった

Yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.

何百人という人に 先進的製造技術を教えました

Bu da, daha fazla kişiye hizmet ederek

より多くの人々にサービスを提供し

Sadece bir kelime bir kişiye zarar verebilir.

ほんの一言が人を傷つけることもある。

Uluslararası aramaları kişiden kişiye yapmak en iyisidir.

指名通話で国際電話をかけるといいよ。

Bu bilet iki kişiye ücretsiz giriş sağlayacak.

この切符では2人無料で入場できる。

Bir kişiye zengin olduğu için saygı göstermemelisin.

人が金持ちだからといって尊敬すべきではない。

Diğer kişiye gerçek bir ilgi göstermeniz gerekir.

相手に対する本物の関心を示す必要がある。

On kişiye sor, on tane cevap al.

十人十色。

Doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye

ワイヤレスで医者や患者

Doktorlar hasta ya da yaralı kişiye yardım etmeli.

医者は病人やけが人を助けるべきです。

Onun çoğu kişiye acayip gelen biri oluğunu duymuştum.

ほとんどの人には前衛的すぎるって聞いたわ。

Hayatta neyin en önemli olduğu kişiden kişiye değişir.

人生において何が最も大切であるかということは人それぞれによって違う。

Bir rugby oyunu için kaç kişiye ihtiyacınız var?

ラグビーって何人でするの?

Sadece bir kişi 12 - 18 kişiye kadar enfekte edebilir.

感染者一人に対して12人から18人まで感染を広げてしまいます。

Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı.

私はその店のことを多くの人に尋ねたが、聞いたことがある人はだれもいなかった。

"Kairanban"'a bakmayı bitirir bitirmez lütfen onu bir sonraki kişiye ver.

回覧板を見たらすぐに回してください。

İşe aldığımız her kişiye karşılık 10 kişi için iş imkânı ortaya çıkacak.

うちで雇う1人につき 地元に10個の仕事ができる

Biriyle ilk kez tanıştığında o kişiye ne kadar yakın durduğun hakkında dikkat et.

人に初めて会うときには、必ず自分と相手との距離に注意を払いなさい。

Bir kişiyi tanımak istersen gidip o kişiye direkt sor. En son sorma, olur mu?

誰かを精通したいなら、名を直ちに尋ねて。後でじゃないね。

Her ay, 10.000 yen değerinde bir hediye sertifikası bu anketi tamamlayan rastgele seçilmiş otuz kişiye verilecektir.

アンケートにお答えいただいた方の中から、毎月抽選で30名様に1万円分の商品券をプレゼントいたします。