Translation of "Izlemeye" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Izlemeye" in a sentence and their japanese translations:

Fimi izlemeye gitti

ユダヤ人が殺される光景は

Seni izlemeye hazırım.

私は喜んであなたのお供をします。

Oyunu izlemeye gidelim mi?

その試合を見に行きませんか。

Onu izlemeye devam et.

彼を見張れ。

Bir film izlemeye gidelim.

映画を見に行こうよ。

Selefimin politikasını izlemeye niyetliyim.

私は前任者の方針を踏襲する考えです。

Paskalya geçidini izlemeye gidelim.

イースターのパレードを見に行こうよ。

O film izlemeye değer.

あの映画は見る価値がある。

Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.

- 野球を見に行くのは好きです。
- 野球を見に行くのが好きです。

O nihayet televizyon izlemeye başlayabildi.

彼女はテレビを見る気になった。

Bir film izlemeye gitmek istiyorum.

映画見に行きたい。

Yürüyüşe gitmeyi film izlemeye tercih ederim.

その映画を見に行くよりも散歩の方がいい。

Haftada 3 defa film izlemeye gider.

彼は1週間に3回も映画を見に行く。

Sık sık oyunları izlemeye gider misin?

芝居をよく見に行きますか。

Hayır, fakat beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanıyorum.

いや、でも野球を見に行くのは好きだけどね。

O, televizyonda beyzbol maçları izlemeye düşkündür.

彼はテレビで野球の試合を見るのが好きだ。

Hiç at yarışı izlemeye gittin mi?

競馬って見に行ったことある?

Gece bir film izlemeye ne dersin?

今晩映画を見に行かない?

Kitap okumayı televizyon izlemeye tercih ederim.

- 私はテレビを見るより読書するほうが好きです。
- テレビを見るより本を読む方が好きです。

Sadece birkaç TV programı izlemeye değer.

見るに値するテレビ番組はごくわずかである。

- Benimle bir film izlemeye gitmeye ne dersin?
- Benimle bir film izlemeye gitmeye ne dersiniz?

ぼくと映画に行きませんか。

- Gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.
- Ben gençken sık sık beyzbol maçlarını izlemeye giderdim.

若い頃よく野球の試合をみにいったものでした。

O, yeni bir politika izlemeye karar verdi.

彼は新しい政策を決定していた。

Dün bir arkadaşımla bir film izlemeye gittik.

昨日友人と映画を見に行った。

Ayda üç-dört kez film izlemeye giderim.

- 月に三ないし四回映画を見に行く。
- 月に3、4回映画を見に行く。

Onların her biri o filmi izlemeye gitti.

それぞれみんなその映画を見に行った。

- Bu akşam bir film izlemeye gitmeye ne dersin?
- Bu akşam bir film izlemeye gitmeye ne dersiniz?

今晩映画を見に行かない?

Benimle birlikte bir film izlemeye gitmek ister misin?

一緒に映画を見に行きませんか。

Peggy de ben de tiyatro dramasını izlemeye gitmedik.

ペギーは演劇を見に行かなかったが私も行かなかった。

Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.

- 私達は番組に関係なくテレビを見がちである。
- 私たちはどんな番組が行われるかに関係なく、テレビを見がちである。

Film en azından iki ya da üç kez izlemeye değer.

その映画は少なくとも2、3回は見る価値がある。

Kayıtlar yerine mümkün olduğu kadar çok canlı TV izlemeye çalışıyorum.

テレビはできるだけ録画じゃなくてオンエアで見ることにしている。

Birçok insan, çocukların televizyon izlemeye çok fazla zaman harcadıklarını düşünür.

多くの人が、子どもたちはテレビに時間を費やし過ぎると思っている。

Ormanın diğer hayvanları düğün dansını izlemeye geldi ve onlar da bütün gece ay ışığı altında dans ettiler.

森のほかの動物たちもみにきて月明かりの下、夜どおしかれらは、おどりました。