Translation of "Herkesi" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Herkesi" in a sentence and their japanese translations:

herkesi dinlemeksizin

全ての人の話を聞く気持ちがなければ

Herkesi şaşırttın.

君はみんなの意表をついたね。

- Herkesi memnun edemezsin.
- Herkesi memnun edemezsiniz.

全ての人を喜ばせることはできない。

- O, herkesi çıldırtır.
- O, herkesi deli eder.

彼女はみんなをうんざりさせます。

Bu herkesi heyecanlandırdı

皆が心を踊らせました

Ben herkesi hatırladım.

みんなのことを考えた。

İsteyen herkesi götüreceğim.

行きたい人は誰でも連れて行きます。

Bu odadaki herkesi etkileyecek.

ここにいる誰もが影響を受けるでしょう

Herkesi memnun etmek zordur.

みんなを満足させるのは難しい。

Biz herkesi uykuda bulduk.

みんなが眠ってしまったのがわかった。

Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.

来たい人は誰でも連れてきてよろしい。

O herkesi rahat hissettirir.

- 彼はみんなの気分を楽にしてくれます。
- 彼はみんなの気持ちを楽にしてくれます。

Onun ölümü herkesi üzdü.

彼の死は皆を悲しませた。

Bu okuldaki herkesi tanımıyorum.

私はこの学校の人をみんな知っているわけではない。

Onun hikayesi herkesi eğlendirdi.

彼の話はみんなを楽しませた。

Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.

運転免許試験に合格して彼はみんなをびっくりさせた。

Onun beceriksizliği herkesi sinirlendirmeye başladı.

彼の無能ぶりに誰もが苛立ち始めた。

Onun uzun konuşması herkesi sıktı.

彼の長話に皆うんざりした。

Gelmek isteyen herkesi davet edeceğim.

私は来たい人は誰でも招待するつもりだ。

Çocuk neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.

あの子供は明るい微笑でみんなをひきつける。

O, herkesi memnun etmeye hevesli.

彼はだれでも喜ばせたがる。

Herkesi memnun etmek asla kolay değil.

すべての人を喜ばせることは決して容易ではない。

Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.

彼女は一生懸命勉強して、クラスのみんなに追いつかねばならない。

Onun test sürüşünü geçmesi herkesi şaşırttı.

運転免許試験に合格して彼はみんなをびっくりさせた。

Irk fark etmeksizin herkesi kabul ediyoruz.

国籍に関係なく誰でも受け入れる。

Eğer herkesi dahil edersek, herkes gönül verirse

皆を巻き込めば 皆が そうなります

Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık.

わたしたちは皆にその危険をしらせるために叫んだ。

- Müzik herkesin ilgisini çekti.
- Müzik herkesi cezbetti.

その音楽は全員をとりこにした。

Başkan enerji tasarrufu yapmak için herkesi aradı.

大統領は国民の一人一人に、エネルギーを節約するように訴えた。

Tom dans eden herkesi izleyerek orada durdu.

トムは皆のダンスを眺めながら、ただそこに立っていた。

- Ölüm herkesi eşitler.
- En büyük eşitleyici ölümdür.

死は偉大な平等主義者である。

Zamanla şövalye gibi üst bir sınıftan olmayan herkesi kapsadı

それが地位的に低い人を指す言葉として 知られるようになり

O herkesi memnun etmeye çalıştığı için Jim'in sözlerine güvenemezsin.

ジムは八方美人だから、彼の言うことは当てにならない。

Ve sonra o, sığırları, koyunları ve tapınağın dışındaki herkesi kovaladı.

そして彼は牛や羊も皆、宮から追いだした。

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.

もし私の家が大邸宅だったら私の誕生日のパーティーには知人をみんな招待するのだが。

- Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.
- Her kim gelmek isterse davet edebilirsin.

- 来たい人は誰でも招待してよろしい。
- 誰でも来たい人を招待してよい。
- きたい人は、誰でも招待してよい。

Komite herkesi memnun edecek önlemleri düzenlemek için dün gece geç saatlere kadar yatmadı.

委員たちはみんなを楽しませる策を考えだそうと昨夜遅くまで頑張った。