Translation of "İsteyen" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "İsteyen" in a sentence and their japanese translations:

İsteyen onu alabilir.

それがほしい人なら誰でもそれをもって行ってよい。

İsteyen herkesi götüreceğim.

行きたい人は誰でも連れて行きます。

Hayatta kalmak isteyen kişinin

サバイバーにとって

Gelmek isteyen herkesi getirebilirsin.

来たい人は誰でも連れてきてよろしい。

Bunu isteyen sadece sensin.

欲しいのは君だけなんだ。

Gelmek isteyen herkes karşılanacak.

- 来たい人は誰でも歓迎するよ。
- 来られたい方はどなたでもお越しください。

Gelmek isteyen herkes partime gelebilir.

- パーティーに来たい人は誰でも来て良い。
- パーティーに来たい人はだれでも来てよい。
- パーティーにきたい人は誰でもきても良い。

Kitabı isteyen herkes onu alabilir.

その本が欲しい人はだれでももらえる。

Gelmek isteyen herkesi davet edeceğim.

私は来たい人は誰でも招待するつもりだ。

O, sizi görmek isteyen kadındır.

あの人が君に会いたがっている女性です。

Bu resmi isteyen herkese verebilirsin.

- あなたは、誰でもほしい人にこの写真をあげてもいい。
- この絵が欲しい人がいたら誰にでもあげていいですよ。
- この写真が欲しい人がいたら誰にでも上げていいですよ。

Seninle görüşmek isteyen biri var.

あなたに会いたいという人がいます。

Seninle olmak isteyen kişi benim.

あなたと一緒にいたいのは私だ。

İncileri bulmak isteyen derin dalmak zorunda.

真珠を探したいと思う者は深くもぐらなければならぬ。

Oraya gitmek isteyen hiç kimse yok.

そこへ行きたがる人は誰もいない。

Gelmek isteyen herhangi birini davet edebilirsin.

来たがっている人なら誰でも招きなさい。

Sam yardım isteyen herkese yardım eder.

サムは彼の援助を求める人なら誰でも援助する。

Biraz daha turta isteyen var mı?

- もっとパイが欲しい人はいますか。
- パイがもっと欲しい人いる?

Biraz daha pasta isteyen var mı?

パイがもっと欲しい人いる?

Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.

私たちのクラブに入会したい人はだれでも歓迎します。

Onları isteyen herkese bu biletleri vereceğim.

これらのチケットを、ほしい人ならだれでもあげるつもりだ。

Plaja kadar yürümek isteyen var mı?

誰か海まで散歩に行かない?

Burada seni görmek isteyen biri var.

あなたに会いたいという人がいます。

Kar helvası yemek isteyen kişi nerede?

カキ氷を食べたい人はどこですか。

Tom'la konuşmak isteyen birçok insan var.

トムと話したがっている人は大勢いる。

Seni görmek isteyen bir beyefendi var.

あなたに会いたい方がおいでです。

Seni görmek isteyen bir bayan var.

あなたにお会いしたい女の人が来ています。

Bu fotoğrafı isteyen herhangi birine verebilirsin.

この写真が欲しい人がいたら誰にでも上げていいですよ。

- Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.
- Kapıda sizi görmek isteyen bir adam var.

あなたに会いたがっている人が玄関にいます。

Ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.

使(つか)われていた道だ 他(ほか)に道はない

Seni görmek isteyen bir Bay Ito var.

伊藤さんという人がお目にかかりたいそうです。

Onun ebeveynleri yardımlarını isteyen herkese yardım etti.

彼の両親は助けを求める者は誰でも助けた。

Araba ile gitmek isteyen biri var mı?

誰か乗せてってほしい人いる?

Seni görmek isteyen Amerikalı bir kız var.

あなたに会いたがっているアメリカ人の女の子がいます。

Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.

門のところにあなたに会いたがっている男性がいる。

Ama ona aromalı kahve sütlüğü getirmemi isteyen hastam

コーヒーに入れるクリームが ないと騒いでる患者は

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

これは最高の食料だよ

Ev almak isteyen birini duyarsan, lütfen bana bildir.

もしひょっとして家を買いたいという人のうわさを聞いたら、知らせてください。

Onunla evlenmek isteyen öncelikle onun babasını ikna etmelidir.

彼女と結婚したい人は誰でもまず彼女の父親を説得しなければならない。

Seni görmek isteyen bir adam sen dışarıdayken geldi.

- あなたに会いたいと言う人が、あなたの留守中に来ました。
- 君に会いたがっていた男は、君が行ってしまってからやってきた。

Ama hayatta kalmak isteyen için yumurtalar harika enerji kaynağıdır.

でも おれらにとって― 卵はいいエネルギー源(げん)だ

Dev çarpışma fikrini tamamen reddetmek isteyen bilim insanları vardı.

巨大衝突という発想そのものを 受け容れない科学者も多くいました

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.

観光案内所では、ほしい人には誰にでも町の地図をあげました。

Bay Ito adında seni görmek isteyen bir kişi var.

伊藤さんという人がお目にかかりたいそうです。

Birçok pars, meseleleri kendileri çözmek isteyen öfkeli çeteler tarafından öldürülüyor.

多くのヒョウが 怒った群衆に殺されています

Ona kendisinden kısa sürede eve gelmesini isteyen bir mektup yazmıştım.

早く帰ってきてくださいという手紙を彼に出した。

Ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes

世界中の誰でも

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?

ガガ様のライブ一緒に行きたい方いらっしゃいますか?

- Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.
- Her kim gelmek isterse davet edebilirsin.

- 来たい人は誰でも招待してよろしい。
- 誰でも来たい人を招待してよい。
- きたい人は、誰でも招待してよい。

Kapıda her ne pahasına olursa olsun sizi görmek isteyen bir adam var.

あなたに是非お会いしたいという人が玄関に来ています。

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız?

結局、それについて初めに話してくれる人は誰も来なかったということか。さて、どうしよう。

Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.

みんな手があり、足があり、頭があるんだし、みんな歩きもするし、話もするんだもの。でも、今や、これらの人たちを分け隔てようとする何かがあるわ。