Translation of "Gitmez" in Japanese

0.003 sec.

Examples of using "Gitmez" in a sentence and their japanese translations:

Ateşim gitmez.

熱が下がりません。

Yağmur yağsa, o gitmez.

万一雨が降れば、彼はいかないだろう。

Aşk asla boşa gitmez.

愛情は浪費されるものではない。

Babam bugün Tokyo'ya gitmez.

私の父は今日東京に行きません。

Otobüslerden hiçbiri Shinjuku'ya gitmez.

これらのバスはどれも新宿へ行きません。

Yeşil kırmızı ile gitmez.

グリーンは赤と調和されない。

O oraya gider gitmez hastalandı.

そこに出かけるやいなや彼女は病気になった。

O, cumartesi günü ofise gitmez.

彼は土曜日には会社に行かない。

Tom sık sık toplantılara gitmez.

トムはよく会議をすっぽかす。

Kravat benim takım elbisemle gitmez.

このネクタイは僕の服には合わない。

Yatağa gider gitmez uykuya daldı.

彼は床につくや否や、眠ってしまった。

O öyle yerlere pek gitmez.

彼女はめったにそんなところへ行かない。

Balık ve kırmızı şarap birlikte gitmez.

魚と赤ワインは合わない。

Bert yüksek okula gitmez, değil mi?

バートは高校に通っていませんよね。

Babam her zaman işe yürüyerek gitmez.

父はいつも歩いて通勤するわけではない。

Bu kravat benim takım ile gitmez.

このネクタイは私のスーツには合いません。

O ayakkabılar bu takım elbiseyle gitmez.

あの靴はその服とあわない。

Tom hiçbir yere tek başına gitmez.

トムは一人ではどこにも行かない。

Hayat her zaman gitmesini istediğimiz tarzda gitmez.

人生は思うようにはいかないものだ。

Eğer şans eseri yağmur yağarsa o gitmez.

万一雨が降れば、彼はいかないだろう。

O gece geç saatlerde asla dışarı gitmez.

彼は決して夜遅くに外に出ない。

Bazen iyi bir nedeni olmaksızın işe gitmez.

彼は時々正当な理由もなしに仕事を休む。

Umarım bu sefer hiçbir şey ters gitmez.

今度はまずいことが起こらないと本当にいいのですが。

Bu mavi perdelerle yeşil bir halı güzel gitmez.

緑の絨毯ではこの青いカーテンと調和しないだろう。

O, oğlunu almadan hiçbir zaman balık tutmaya gitmez.

彼は魚つりに行くときは必ず息子を連れて行く。

- Bu sonuna kadar asla gitmez.
- Bu asla bitmeyecek.

きりがない。

Kediler kızlara benzer.Onlar seninle konuşursa harika fakat sen onlarla konuşmaya çalışırsan, o kadar iyi gitmez.

- 猫は女の子と似ている。向こうから話しかけてくるときは良いが、こちらから話しかけようとするとあまり上手くいかない。
- 猫というのは興味深い、まるで女性のようだ。向こうからやってきて話しかけてくる分には良いが、こっちから話しかけようとすると、なかなか上手くいかない。