Translation of "George" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "George" in a sentence and their japanese translations:

"George Floyd, George Floyd, George Floyd ..."

「ジョージ・フロイド、ジョージ・フロイド、ジョージ・フロイド...」

"George? " dedi ev hanımı. "George kim? "

「ジョージ?」主婦は言った。「ジョージって・・・。誰?」

- George oldukça gevezedir.
- George hayli geveze.

ジョージはとても話し好きだ。

George kesin gelecek.

ジョージが来ることは確かである。

George mosmor oldu!

ジョージはブチキレた。

- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.

ジョージは私の妹と結婚した。

George yolculuğun maliyetini hesapladı.

- ジョージは旅行の費用を計算した。
- ジョージは旅行にかかる費用を計算した。

George bizim takımın kaptanı.

ジョージは私たちのチームのキャプテンです。

Merhaba, George! Nasıl gidiyor?

こんにちはジョージ、どう?

George işinde başarısız oldu.

ジョージは事業に失敗した。

George bizim takımın kaptanıdır.

ジョージは私たちのチームのキャプテンです。

Derhal doktorunuza danışmalısınız, George .

ジョージ、きみはすぐに医者に見てもらうべきだよ。

George kırık kalpli idi.

ジョージは失恋した。

George onun midesine vurdu.

ジョージは彼の腹を殴った。

- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.

- ジョージは私より5つ年上です。
- ジョージは私より5歳年上です。

Hatta George Washington Carver tarafından

ジョージ・ワシントン・カーヴァーが

George, radyoyu dinlemiyorsan, onu kapat.

ジョージ、ラジオを聴いていないのなら消してくれよ。

George köpeğine bir zincir taktı.

ジョージはその犬に鎖をつけた。

George çalışması hakkında ciddi değildir.

ジョージは勉強に真剣でない。

George büyük bir çiftlikte çalışır.

ジョージは大きな農場で働いています。

George kahvaltıda çok peynir yedi.

ジョージは朝にたくさんのチーズを食べた。

George sınıfımızda en çalışkan çocuk.

ジョージは私たちのクラスの中で最も勤勉な少年です。

George arsa satın alırken kandırıldı.

ジョージは詐欺にかかってその土地を買わされた。

George Washington 1732 yılında doğdu.

ジョージ・ワシントンは1732年に生まれた。

George Washington 1732'de doğdu.

ジョージ・ワシントンは1732年に生まれた。

- George az 70 kilogram ağırlığındadır.
- George 70 kg dan daha az gelmez.

ジョージの体重は少なくとも70キロはある。

Fred ve George arayı nöbetleşerek sürdüler.

フレッドとジョージは、交代で運転した。

Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.

- 友人のジョージがこの夏に日本へ来ます。
- 私の友人のジョージがこの夏に日本に来ます。

George en az 70 kilo çeker.

ジョージの体重は少なくとも70キロはある。

George yeni işi hakkında çok hevesli.

今度の新しい仕事にジョージはとても熱中している。

George benden beş yaş daha büyüktür.

- ジョージは私より5つ年上です。
- ジョージは私より5歳年上です。

George beklenmedik bir anda tırmanmaya başladı.

ジョージは何も知らずに階段をのぼり始めた。

George o zor işi almaya isteksizdir.

ジョージはその困難な仕事を引き受けるのを嫌がっている。

George iyi bir çocuk gibi görünüyor.

ジョージはいい少年らしい。

George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.

ジョージは、列車が動き出すのを感じた。

Adı George'tu ve George herkesten nefret ederdi.

名前はジョージと言い ジョージは皆を嫌っていました

Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.

(シモーン・ジョージ)マークとは 彼にとって盲目だけが障害の時に出会いました

Bir şey bilmeden, George merdivenlere tırmanmaya başladı.

ジョージは何も知らずに階段をのぼり始めた。

George babası ile aynı şekilde iş yaptı.

ジョージは父親と同じやり方で仕事をした。

George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

ジョージという名の人があるホテルに滞在していた。

George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.

ジョージののどぼとけは信じられないぐらい大きい。

George bana bir doğum günü kartı gönderdi.

ジョージは私にバースデイカードを送ってくれた。

George Bush, Amerika Birleşik Devletlerinin kırk birinci başkanıdır.

ジョージブッシュ氏は第41代のアメリカ大統領です。

Şirketi geçen yıl üretimi azalttığında George işten çıkarıldı.

昨年会社が生産調整をしたとき、ジョージは一時解雇された。

George çok kaynaşmaz; o kendi başına kalmayı sever.

ジョージはあまり人と付き合わない。彼は一人でいることが好きだ。

Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington idi.

ジョージワシントンはアメリカの初代大統領でした。

George işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı.

ジョージは父親と同じやり方で仕事した。

George Ellie'yi daha çok çalışması için teşvik etti.

ジョージはエリーにもう一度懸命に勉強するよう励ました。

George W. Bush 1946 yılında Connecticut eyaletinde doğdu.

ジョージ・W・ブッシュは1946年にコネチカット州で生まれた。

George bir pazar sabahı oturma odasına dalıp söylemişti bunu.

ある日曜日の朝、ジョージは自宅の居間に乱入するやいなやこう言った。

George III, tarihçiler tarafından haksız yere kötü muamele gördü.

ジョージ3世は歴史家によって不当に悪し様に言われてきた。

Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye

何年も前に、エベレストで死ぬことになっていた偉大な英国の探検家ジョージ・マロリーは、

Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.

たばこをやめないとジョージは肺ガンにかかる危険を冒すことになる。

George, sana söyleyeceğim bir şey var. Senin bir annen var, değil mi?

ジョージ、話がある。おっかさんがいるだろ。

George amca evimizi her ziyaret edişinde her zaman bize bir hediye getirdi.

ジョージ叔父さんは、家へ来る時はきっと何かお土産を持って来てくれました。

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.

ジョージは、最近3時間の格闘の末に釣った、重さ30ポンドのバスの話をしていた。

George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

ジョージはとても疲れていたので、医者は彼にもっとよく体に気をつけるようにと忠告した。

Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.

それから8ヶ月が過ぎると、ジョージは失恋から立ち直り、次第に色んな女とデートをするようになる。