Translation of "Gürültülü" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Gürültülü" in a sentence and their japanese translations:

Radyo biraz gürültülü.

ラジオが少しうるさい。

Gittikçe gürültülü oluyordu.

その音はだんだん大きくなった。

Yan komşu gürültülü.

隣の部屋がうるさいのです。

Burada gürültülü olmayın.

- ここで騒がしくしてはいけない。
- ここでは騒がないでよ。

Aniden gürültülü oldu.

突然うるさくなった。

Gürültülü bir odada çalışırdım.

よく騒がしい部屋で働いたものだった。

Gürültülü kulaklıklar bu adamın.

ヘッドホンから音が漏れているのは彼です。

O cadde çok gürültülü.

その通りは騒々しい。

Onun müziği çok gürültülü.

彼の音楽はやかましすぎるよ。

Gürültülü sınıfta kendimi duyuramadım.

私は騒々しいクラスで声が通らなかった。

Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.

- うるさい少年たちのグループは手に負えなくなってきた。
- 騒々しい少年達のグループは、手が付けられなくなっていた。

Japonya oldukça gürültülü bir ülkedir.

日本は非常に騒がしい国だ。

Ben gürültülü çocuklara tahammül edemem.

私は子供達の騒々しさは我慢できない。

Gürültülü müzik, rock gibi, sevmiyorum.

私はうるさい音楽は好きではない。たとえばロックのような。

Bu cadde nasıl da gürültülü!

この通りはなんてうるさいのだろう!

Dışarısı gürültülü olduğu için iyi uyuyamadım.

外がうるさかったのでよく眠れなかった。

Evimde bir yerde çalışamam. Çok gürültülü.

もうどこもうるさすぎて家の中では勉強できない。

O gürültülü oldukları için onları cezalandırdı.

彼は彼らを騒がしいとたしなめた。

Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.

こんな騒がしい部屋では話が続けられない。

Böyle gürültülü bir yerde yaşamayı sevmiyorum.

こんなうるさい場所に住むのは嫌です。

O gürültülü oldukları için onları uyardı.

彼は彼らを騒がしいとたしなめた。

Gürültülü platformda birinin adımı seslendiğini duyabildim.

騒がしいホームで誰かが私の名前を呼んでいるのが聞こえた。

Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.

こんなうるさい場所に住むのは嫌です。

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

私の目覚まし時計の音、うるさすぎるんだよね。

Bitişikteki müzik çok gürültülü. Keşke onu kıssalar.

お隣の音楽はとてもうるさい。音量を落としてくれたらなあ。

Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.

黒雲は雷雨の到来を告げていた。

- Sınıftaki gürültüden sesimi duyuramadım.
- Gürültülü sınıfta sesimi duyuramadım.

- 私は騒がしいクラスで自分の言うことを聞いて貰えなかった。
- その忙しいクラスで私の声は通らなかった。
- その騒がしいクラスで私の声は通らなかった。

Bayan Maruta ve onun gürültülü arkadaşlarından gına geliyorum.

丸田さんたちの騒がしさにはほんとうに嫌気がさした。

- Uyurken gürültülü bir şekilde horluyordu.
- Uyurken yüksek sesle horluyordu.

彼は高いびきをかいて寝ていた。

Ama en gürültülü olan her zaman en kırmızı olan değildir.

最もやかましいのが最も「赤」 というわけではありません

Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.

隣の家が何だかがやがやとうるさい。パーティーでもしているのだろうか?

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

- 子供たちに静かにするように言ったのに、騒々しいままだった。
- 子供たちに静かにするように言ったが、変わらずやかましかった。

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

‎これでメスは彼のものだ ‎声が小さくても ‎たまにはいいこともある

Sabah hava durumu daha sonra gün içinde gök gürültülü sağanak yağışı öngördü.

朝の天気予報にはおそくなって雷雨があるとのことだった。

Çiçekleri niçin aldım? Az önce söylediğin bu mudur? Burası gerçekten gürültülü bu yüzden seni çok iyi duyamadım.

どうして花を買ったか?おまえ、今そう言ったか?周りがうるさすぎて、よく聞こえなかったんだよ。