Translation of "Geçirmek" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Geçirmek" in a sentence and their japanese translations:

Her günü güzel geçirmek

私たちは毎日を

Tatilinizi nerede geçirmek niyetindesiniz?

- どこで休暇をすごすつもりなんですか。
- どちらで休暇を過ごすおつもりなんですか?

Zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.

暇潰しに街をぶらぶらした。

Vakit geçirmek için ne yaparsın?

何をして時間をつぶしますか。

Yazı dağlarda geçirmek güzel olurdu.

山で夏を過ごせたら素敵でしょうね。

Boş vaktimi akıllıca geçirmek istiyorum.

余暇の時間は有意義に過ごしたいです。

Vakit geçirmek için kart oynadık.

- 私達は時間をつぶすためにトランプをしました。
- 僕たち暇つぶしにトランプをしたんだ。

Bu, geceyi geçirmek için yeterli olacaktır.

これなら夜も越せるよ

Yarına kadar görevi gözden geçirmek zorundayım.

明日までにその仕事を仕上げなければならない。

Bazıları zaman geçirmek için kitaplar okurlar.

- 時間つぶしに読書する人もいます。
- ある者は暇潰しに本を読む。

Tom'la vakit geçirmek için sabırsızlıkla bekliyorum.

トムと一緒に時間を過ごすのを楽しみにしています。

Vücudumun alt yarısını ele geçirmek istesen de,

お尻の半分を占めようと しているみたいだけど

Tercihen iyi bir gün mü geçirmek istersiniz,

良い日にしたいですか?

Yoksa kötü bir gün mü geçirmek istersiniz?

それとも悪い日にしたいですか?

Her gün mutlu bir gün geçirmek isterseniz,

心から願うなら

Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için

彼は私に長い入院の間 どのように過ごしたのか

Hayatımın geri kalanını pişman olarak geçirmek istemiyorum.

そのことを後悔しながら余生を送りたくない。

Bazı insanlar zaman geçirmek için kitap okurlar.

- 時間つぶしに読書する人もいます。
- ある者は暇潰しに本を読む。

Zaman geçirmek için kitap okuyan kişiler var.

時間つぶしに読書する人もいます。

Tom ile birkaç dakika yalnız geçirmek istiyorum.

トムと二人だけで少し時間をいただきたいのですが。

Zaman geçirmek için birbirleri ile sohbet ettiler.

彼らは暇潰しのためおしゃべりをした。

Hayatımın geri kalanını pişmanlık duyarak geçirmek istemiyorum.

そのことを後悔しながら余生を送りたくない。

Noel'i hastanede geçirmek zorunda olmaktan çok endişeleniyordu.

病院でクリスマスを過ごさなければならないのではと彼はひどく心配した。

Tek başıma daha fazla zaman geçirmek istemiyorum.

もうこれ以上独りでいたくなかったんだ。

Hepimiz her gün güzel bir gün geçirmek isteriz.

私たちは皆 毎日を良い日にしたいのです

Ve hepimiz her gün güzel birgün geçirmek isteriz.

毎日 幸せでいたいです

Bir taşı hayata geçirmek için gerçekleştirilen kültürel ritüel.

石に命を吹き込む 文化的儀式のほうだったのです

Ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdüler.

なり 、東に進軍して第三次対仏大同盟を結んだ。

Tatillerimi, tarih kitapları veya klasikler okuyarak geçirmek istiyorum.

休日は歴史書か古典を読んで過ごしたいものだ。

Bu günlerde zaman geçirmek için bahçe işleriyle uğraşıyorum.

この頃私は退屈しのぎに庭造りをしています。

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?

海辺で時を過ごしたいのは、通常、一年のうちのどの時期ですか?

Ben emekli olduğumda hayatımın geri kalanını kırsalda geçirmek istiyorum.

引退したら余生を田舎で過ごしたいんだ。

Güney Amerika'ya romantik bir yaz tatili geçirmek için gittim.

一夏のアバンチュールを求めて南の島へ行きました。

Hayatın geriye kalan kısmını ideallerimin peşinde koşarak geçirmek istiyorum.

余生は自分の理想の追求に費やしたい。

- Seninle zaman geçirmekten hoşlanıyorum.
- Seninle zaman geçirmek hoşuma gidiyor.

あなたと一緒に過ごすのが好き。

İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.

私は仕事の時間を減らして、家で過ごす時間をもっと増やしたいです。

'Evet, pazartesi gününü kötü geçirmek istiyorum' diye cevap veren oldu mu?

「月曜は悪い日にしたい」と 答えた方はいますか?

Aileleri ile vakit geçirmek için vakitleri var veya hobilerinden zevk alıyorlar.

家族と一緒に過ごしたり、趣味を楽しんだりする時間が持てるからである。

Normal servisi en kısa sürede tadilattan geçirmek için şu anda çalışıyoruz.

現在、通常のサービスの早急な復旧に努めています。

Dışarısı o kadar sıcak ki bütün günü klimalı evimde geçirmek istiyorum.

外はひどく暑いので、エアコンの効いた家の中に一日中いたい気分だ。

Gelecek yıl nasıl gelmek istersin ve bizimle bir hafta geçirmek istersin?

来年一週間泊まりにいらっしゃいませんか。

Napolyon Haziran ayında Wellington ve Blücher'in ordularını ele geçirmek için Hollanda'ya ilerlediğinde

ナポレオンが6月にオランダに進出し、ウェリントンとブリュッヒャーの

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

最大の軍団)になり 、東に進軍して第三次対仏大同盟を結成しました。

Eğer bu evliliği iş için istiyorsan benimle zaman geçirmek ve sürekli çalışmak arasında seçim yapman gerekiyor.

別れたくないなら、私と過ごすか仕事漬けかどっちかにして。