Translation of "Eksikliği" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Eksikliği" in a sentence and their japanese translations:

Arkadaşlık eksikliği veya kaybında oluşur.

嫌だと思う主観的な気持ちです

Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.

我々は準備不足で失敗した。

Egzersiz eksikliği, sağlığın için kötüdür.

運動不足は健康に悪い。

O, onların teşviklerinin eksikliği tarafından kızdırıldı.

彼は彼らのやる気の無さに激怒した。

O, çaba eksikliği nedeniyle başarısız oldu.

彼は努力が足りないので失敗した。

Egzersiz eksikliği nedeniyle çok az iştahım var.

運動不足で食欲が余りない。

O yıl büyük bir pirinç eksikliği vardı.

その年は大変な米不足だった。

Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.

- 彼の専門的知識の欠陥が昇進を妨げた。
- 彼の専門知識の欠落が彼の昇進を阻んだ。

Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?

現代の教育制度にはどんな欠陥が見られますか。

Uyku eksikliği gizliden gizliye onun sağlığına zarar veriyordu.

睡眠不足が彼女の健康をむしばんでいた。

Gençler ve yaşlılar arasında bir iletişim eksikliği vardır.

若者と老人の間にはコミュニケーションの欠如がある。

- Egzersiz eksikliği sağlığınıza zarar verebilir.
- Hareketsizlik sağlığınıza zarar verebilir.

運動不足が健康に害を及ぼすかもしれない。

Soğuk algınlığın varsa, uyku eksikliği senin için çok kötüdür.

- かぜをひいているときは、睡眠不足は良くありません。
- 風邪を引いているなら、睡眠不足はよくないよ。

- Post modern tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.
- Modern sonrası tesislerin eksikliği birçok nakliyatçılar için sıkıntıya neden oldu.

近代的な港湾施設がないために、多くの船積み業者が不便を被った。

Ancak Davout'un diğer Mareşaller arasında müttefik eksikliği ortaya çıkmaya başladı.

しかし、他の元帥の間でダヴーの同盟国の欠如が現れ始めました。

Vücut ısısı yükseliyor, nabız yükseliyor... Onun oksijen eksikliği durumu var.

体温上昇、脈拍上昇・・・酸素欠乏状態です。

- Tom'da kendine güven eksikliği var.
- Mevcut özgüveni Tom'a yeterli gelmiyor.

トムは自分に自信がない。