Translation of "Biriyle" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Biriyle" in a sentence and their japanese translations:

- Biriyle birlikte miydin?
- Biriyle miydin?

- あなたは誰かと一緒でしたか。
- 誰かと一緒だったの?

Biriyle konuşmalısın.

誰かに相談したほうがいい。

Biriyle birlikte misin?

誰かと一緒なの?

Jane biriyle konuşuyor.

ジェーンは誰かと話をしています。

Bunu biriyle paylaşma.

このことは誰にも言うな。

Biriyle görüştüğünü bilmiyordum.

- きみが誰かと付き合ってるとは知らなかったよ。
- きみに付き合ってる人がいるとは知らなかった。

Meydan okuyabilecek biriyle konuşun.

あなたの支持政党以外の人と 話をしてみてください

O, Kanadalı biriyle evlendi.

彼はカナダ人の女性と結婚した。

Burada biriyle buluşacak mısın?

- 君は誰かとここで出会うの。
- ここで待ち合わせをしているんですか?

O, biriyle konuşmak istemiyordu.

彼女はだれにも話しかけたくなかった。

Onu başka biriyle karıştırdı.

彼女は彼を他の誰かとまちがえた。

Senin biriyle konuşman gerek.

誰かに相談したほうがいいよ。

Arkadaşlarımdan herhangi biriyle karşılaşmadım.

私は友達のだれにも会わなかった。

Tom biriyle çıkıyor mu?

トムは誰かとデートしてるの?

Sadece biriyle konuşmak istiyorum.

話し相手が欲しいだけなんだ。

Bunlardan biriyle karşılaşırsanız pişman olursunuz.

不意に触ると後悔します

Bu robotlardan biriyle ilk tanışmam

私がこんなロボットと 初めて出会ったのは2008年ー

Japonca konuşan biriyle konuşabilir miyim?

日本語が話せる人と替わってもらえませんか。

Ben de ofisten biriyle çıkıyorum.

私も社内恋愛をしています。

Bunu başka biriyle değiştirir misin?

別の物と取り替えてください。

Tom biriyle ender olarak konuşur.

トムは滅多に誰とも話をしない。

Sanırım beni başka biriyle karıştırdınız.

あなたはわたしを誰かと間違ってるんだと思います。

İş için biriyle görüşmek zorunda kaldım.

私は商用で人に会わなければならなかった。

Partide Bay Kimura diye biriyle tanıştım.

木村さんという人にパーティーで会ったよ。

214 dahili numaradaki biriyle konuşmak istiyorum.

内線214に出る人なら誰でも構いません。

Tom'un arkadaşlarından herhangi biriyle tanıştın mı?

- トムの友達って、会ったことあったっけ。
- トムの友達って、会ったことある?

Bunu farklı olan biriyle değiştirir misiniz?

取り替えてください。

Üzgünüm ama ben zaten biriyle çıkıyorum.

ごめんなさい。私にはもう付き合っている人がいるのです。

Japonya'da biriyle karşılaştığında başla selamlamak uygundur.

- 日本では誰かに会った時、お辞儀をするのが礼儀とされる。
- 日本では、人に会ったら会釈するのが礼儀である。

Tom o zaman biriyle birlikte miydi?

その時トムは誰かと一緒にいたの?

Tamam, şimdi bu ağaçlardan biriyle şansımızı deneyelim.

よし 次は木を選(えら)ぼう

Kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

10歳年上の男性と同程度です

Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.

人と初めて会う場合、会話を軽いものにしておきなさい。

Ne garip, o öldüğü söylenilen biriyle tanıştı.

奇妙な事に、彼は死んだと言われている人に会った。

Başka bir gezegenden biriyle karşılaşsanız ne yaparsınız?

他の惑星の人に出会ったら、どうするか?

Sanırım muhtemelen Satın almadan biriyle görüşmen gerekiyor.

購買部の者に会われたほうがいいと思います。

Bu problem hakkında herhangi biriyle konuştun mu?

この問題について誰かに話をしましたか?

O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.

彼はいつも誰かと衝突しているようだ。

O şimdi biriyle çıkmadığını söylüyor ama ona inanmıyorum.

彼女は、いま誰とも付き合ってないって言ったけど、僕は信じない。

Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.

奇妙な事に、彼は死んだと言われている人に会った。

Bu kazağı daha büyük bir biriyle değiştirecek misin?

このセーターを大きいのと交換していただけますか。

Peki onlardan biriyle göz göze gelecek olursanız ne olacak?

しかし実際に ヒョウと遭遇したら?

Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.

一緒に暮らせる誰かと結婚するのではなく、その人なしでは生きていけない人と結婚するのよ。

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle bir konuşmayı sürdürmek zor.

「はい」と「いいえ」しか言わない人と会話を続けるのは難しい。

İnternette yabancılarla tartışmaktan bıktıysanız, gerçek hayatta onlardan biriyle konuşmayı deneyin.

ネット上で赤の他人と口論するのに疲れたのなら、その人と現実で話してみなさい。

- Bu kelimelerin her biri ile bir cümle yapın.
- Bu kelimelerin her biriyle bir cümle yap.
- Bu kelimelerin her biriyle bir cümle kur.

- これらの語を各々使って文を作りなさい。
- それぞれの単語を使って文を作りなさい。

Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar.

余りよく知り合っていない人に反対するのは、礼儀正しくないことだと考えるのである。

Sadece "evet" ve "hayır" diyen biriyle konuşmaya devam etmek çok zor.

「はい」と「いいえ」しか言わない人と会話を続けるのは難しい。

İnsanlar ilk kez oldukça çekici biriyle karşılaştığında genellikleri havayı yumuşatmayı zor bulurlar.

とても魅力的な人に初めて会って、話の糸口を見つけるのは、たいていかなり難しいものだ。

Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

おまえはママに教わらなかったのかぁ?怖い人に出会ったら財布とケツの穴を守りなさいってな。

Biriyle ilk kez tanıştığında o kişiye ne kadar yakın durduğun hakkında dikkat et.

人に初めて会うときには、必ず自分と相手との距離に注意を払いなさい。

Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.

‎知能は非常に高く ‎イヌやネコ ‎下等霊長類にも匹敵する

Üniversitemizden mezun olan her öğrenci anadili İngilizce olan biriyle en az iki yıl İngilizce çalıştı.

本学を卒業した学生なら誰でも最低2年はネイティブスピーカーに英語を習っている。

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler.

誰彼かまわず良い顔ばかりしていると、そのうち八方美人としか思われなくなるよ。

- Zaman zaman daha akademik biriyle detaylı bir konuşma yapmak istiyorum.
- Zaman zaman daha eğitimli bir insanla derin bir sohbet etmeyi seviyorum.

たまには偏差値の高い人とレベルの高い会話してみたい。