Translation of "Aldığını" in Japanese

0.013 sec.

Examples of using "Aldığını" in a sentence and their japanese translations:

Bana ne aldığını göster.

君が買った物を見せなさい。

İngilizce dersler aldığını duyuyorum.

英語を習っているそうですね。

Ne aldığını ona sor.

彼女が何を買ったかきいてみなさい。

Aldığını bana gösterir misin?

あなたが買ったものを見せてくれませんか。

- O, rüşvet aldığını itiraf etti.
- O, rüşvet aldığını iddia etti.

彼は賄賂を受け取っていたと認めた。

O, eroin aldığını itiraf etti.

彼女はヘロインを持っていることを認めた。

Kamerasını nereden aldığını biliyor musun?

彼がどこでカメラを買ったのか知っていますか。

Mary, eşinin çantasını aldığını doğruladı.

そのハンドバッグは夫からもらったものだとメアリーは主張した。

Kimin çağrı aldığını biliyor musunuz?

誰がその電話に出たか知っていますか。

- Arkadaşım yeni bir saat aldığını söyledi.
- Arkadaşım, yeni bir saat aldığını söyledi.

私の友達は、新しい時計を買った、と言った。

Ona bir hediye satın aldığını unuttu.

彼は彼女にプレゼント買った事を忘れた。

Onun onu nasıl aldığını bana söyle.

- 彼がどのようにしてそれを手に入れたかを教えてくれ。
- 彼がどうやってゲットしたのか教えて。

Arkadaşım, yeni bir saat aldığını söyledi.

私の友達は、新しい時計を買った、と言った。

Onun yeni bir bilgisayar aldığını duydum.

彼は新しいコンピューターを買ったらしい。

Onların hepsinin komploda yer aldığını düşünüyorum.

彼らのほとんどがその陰謀に加わったと思う。

Tom'un ayakkabılarını nereden aldığını öğrenmek istiyorum.

トムがどこで靴を買ったのか、確かめたいんだよ。

Onun kitabını ödünç aldığını hatırlıyor musun?

あなたは彼の本を借りたことを覚えていますか。

Dün ne aldığını bana gösterir misin?

あなたが昨日買ったものを見せてくれませんか。

Tom testte F aldığını ebeveynlerine söylemedi.

トムさんは両親から試験に赤点をとれたことを隠しました。

O her sabah duş aldığını söyledi.

彼女は毎朝シャワーを浴びるといった。

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

‎幸い彼女は ‎まだ息をしていた

Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı ​​.

彼女は先週買ったハンドバッグを奪われた。

İngilizce konuşma eğitimini nerede aldığını merak ediyorum.

彼女はどこで英会話を勉強したのだろうか。

Onun bir kat mülkiyeti aldığını biliyor muydun?

彼がマンションを買ったのはご存じですか。

Senin beyzbol hakkında konuşmaktan keyif aldığını düşündüm.

あなたは野球の話題を楽しんでいるのだと思っていました。

Tony'nin pahalı bir araba satın aldığını duydum.

トニーさんは高い車を買ったそうです。

George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?

ジョージがどこでテニスのラケットを買ったのか知っていますか。

Onlar evin sahibinin yurt dışında eğitim aldığını düşünüyorlar.

その家の持ち主は海外留学中だと思われている。

O, oğlu için bir bisiklet satın aldığını gizledi.

彼は息子に自転車を買っておいたことを秘密にしていた。

Tom'un ne zaman ehliyet aldığını bana söyleyebilir misiniz?

トムがいつ運転免許を取ったか教えてもらえますか。

Sally şalı ödünç aldığını kabul etti, ama suçlu olmadığını söyledi.

サリーはスカーフを借りた事は認めましたが、自分のせいではないと言いました。

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

‎においを感知したサメが ‎彼女の周辺に来た ‎これはマズいと思った