Translation of "Adresini" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Adresini" in a sentence and their japanese translations:

- Onu adresini biliyorum.
- Kendisinin adresini biliyorum.

彼女の住所を知っていますよ。

- Onun adresini biliyorum.
- Kendisinin adresini biliyorum.

- 私は彼の住所を知っている。
- 彼の住所なら分かるよ。

- Ben onun adresini unuttum.
- Onun adresini unuttum.

- 私は彼の住所を忘れてしまった。
- 彼の住所を忘れてしまった。

Adresini buraya yaz.

- 君の住所をここにお書きなさい。
- ここに住所を書いてください。

Onun adresini hatırlayamıyorum.

私は彼女の住所を思い出せない。

Onun adresini biliyorum.

彼女の住所を知っていますよ。

Onun adresini bilmiyorum.

- 私は彼女の住所を知りません。
- 彼女の住所が分からないのよ。

Onun adresini bulabildim.

私は彼の住所を調べて見つけ出すことができた。

Tesadüfen adresini biliyordu.

彼女はたまたま彼の住所を知っていた。

Onun adresini hatırlayamadım.

僕はまだ彼女の住所を思い出せない。

O, adresini değiştirdi.

彼は住所が変わった。

Onun adresini yaz.

彼の住所を書き留めなさい。

Adresini yaz, lütfen.

- ご住所をお書き下さい。
- 住所を書いてください。

Adresini bilseydim ona yazardım.

- 彼の住所を知っていれば手紙を書くのだが。
- もし彼の住所を知っていれば、手紙を書くだろうに。
- 彼の住所を知っていれば手紙を書くのに。

Lütfen adresini bana söyle.

- どうぞご住所を教えてください。
- 住所を教えてください。

Onun adresini kağıda kaydettim.

私は紙に彼の住所を書き留めた。

Onun adresini ona bildirme.

彼女の住所を彼に知らせてはいけない。

Bana adresini söyler misin?

- 住所を教えてもらえませんか。
- 住所を教えていただけますか。
- 住所を教えてください。

Onun adresini not et.

彼の住所を書き留めなさい。

E-posta adresini kaybettim.

あなたのメールアドレスをなくしてしまいました。

Adresini ne zaman değiştirdin?

いつ住所を変えたのですか。

Adını ve adresini yaz.

- あなたの名前と住所を書いて下さい。
- あなたの住所氏名を書きなさい。
- ご自分の名前と住所を書いてください。

Tom'un adresini biliyor musun?

トムの住所知ってる?

Keşke onun adresini bilsem.

彼の住所を知っていればいいのだが。

Tom, Mary'nin adresini hatırlayamıyor.

トムはメアリーの住所が思い出せないんだよ。

Lütfen bana yeni adresini bildir.

- 新しい住所を連絡して下さいね。
- 新しい住所を連絡してください。

Onun adresini bilsem, ona yazarım.

もし彼女の住所を知っていれば、手紙を書くのだが。

Onun adresini bilseydim, ona yazabilirdim.

もし彼の住所を、知っていれば手紙が書けるのだが。

Adresini bilseydim, ona mektup yazardım.

- 彼の住所を知っていたなら、彼に手紙を出していただろうに。
- もし私が彼の住所を知っていたならば、手紙を書いたのだが。

Eğer adresini bilseydi, sana yazardı.

もし君の住所を知っていれば、彼女は君に手紙を書くだろうに。

Unutmayayım diye onun adresini yazdım.

忘れてはいけないので彼女の宛名を書き留めた。

Onun adresini bilseydim ona yazardım.

彼女の住所を知っていたら、彼女に手紙を書いただろう。

Onun adresini kesin olarak bilmiyorum.

彼の住所をはっきりしらない。

Lütfen irtibat adresini buraya yaz.

連絡先をここに書いてください。

Bana onun adresini verir misin?

彼女の住所を教えてくれませんか。

Onun adresini zarfın arkasına yazdım.

封筒の裏に彼の住所を書いてしまった。

Onun adresini bilip bilmediğimi sordu.

彼女は私に彼の住所を知っているかどうかを尋ねた。

E-posta adresini Tom'a verme.

トムに自分のメアド教えちゃダメだよ。

Adını ve adresini buraya doldur.

ここに名前と住所を書きなさい。

Bana şimdiki adresini söyler misin?

あなたの現住所を私に言って下さいますか。

- Bir parça kağıda onun adresini yazdım.
- Onun adresini bir kağıt parçasına yazdım.

私は紙に彼の住所を書き留めた。

- Bana e-posta adresini verir misin?
- Bana e-posta adresini söyler misin?

メアド教えてくれない?

- Bana Tom'un e-posta adresini söyle.
- Bana Tom'un elektronik posta adresini söyle.

トムのメアド教えて。

Onun adresini bilseydim, onu ziyaret edebilirdim.

もし彼女の住所がわかっていたなら、彼女を訪問できたのに。

Adresini bilsem, hemen onunla iletişime geçerdim.

もし彼の住所を知っていれば、すぐにでも連絡するのだが。

Onun adresini bilseydim, ben yazmış olurdum.

もし彼の住所を知っていたら手紙をかくだろう。

Öncelikle onun adını ve adresini bul.

まず彼女の名前と住所を調べなさい。

Ne yaparsam yapayım onun adresini hatırlayamıyorum.

どうしても彼女の住所が思い出せないんだよ。

Ona onun adresini bilip bilmediğini sordum.

「君は彼女の住所を知っているかい」と私は彼にたずねた。

Bana onun adresini bilip bilmediğimi sordu.

彼女は僕に彼女の住所を知っているかと尋ねた。

Sana adını ve adresini sorabilir miyim?

- お名前と住所をお聞きしてもよろしいでしょうか。
- お名前とご住所を伺ってもよろしいでしょうか?

Onun adresini bilmemeni hayal bile edemiyorum.

あなたが彼女の住所を知らないなんて考えられない。

Tom, e-mail adresini söyle bana.

トム、メアド教えて。

Ben onun adını ve adresini aldım.

私は彼の住所と名前を書き留めた。

Tom, bana e-posta adresini söyle.

トム、メアド教えて。

Adını ve adresini buraya not et.

- ここへ住所と名前をお書きください。
- ここに御住所とお名前をお書きください。

Bana sadece adını ve adresini ver.

お名前とご住所をどうぞ。

Lütfen bana şu andaki adresini söyle.

あなたの現住所を教えてください。

Ben onun günlüğümün arkasındaki adresini karaladım.

私は日記の裏表紙に彼の住所を走り書きした。

- O, bana Tom'un adresini bilip bilmediğimi sordu.
- Bana Tom'un adresini biliyor muyum diye sordu.

- 彼女は私にトムの住所を知っているかどうかたずねた。
- 彼女は私がトムの住所をしっているかどうか聞いた。

Onun adını ve adresini bilsem ona yazabilirim.

- もし彼女の住所氏名を知っていれば、私は彼女に手紙が書けるのだが。
- 彼女の名前と住所がわかれば、手紙を書くことができるのにな。

O, onun adresini bilse ona yazacağını söyledi.

彼は彼女の住所を知っていれば手紙を書くのだがと言った。

Onun adresini biliyorum, ama bu bir sır.

私は彼の住所を知っている。でもそれは秘密だ。

O, bana Tom'un adresini bilip bilmediğimi sordu.

彼女は私にトムの住所を知っているかどうかたずねた。

Onun adresini bilmediği için, o ona yazmadı.

彼の住所を知らなかったので、彼女は彼に手紙を書かなかった。

Onun adresini bilseydim ona bir mektup yazardım.

もし彼の住所を知っていたら、彼に手紙が書けたのに。

Tom'dan başka hiç kimse onun adresini bilmez.

トム以外誰も彼の住所を知らない。

O bana ofis telefon numarasını ve adresini verdi.

彼は勤務先の電話番号と住所を私に教えた。

Bay Wilder bana senin e-posta adresini verdi.

ワイルダー氏よりあなたのメールアドレスを伺いました。

Eh, bana senin cep telefonunun posta adresini ver.

ねえ、携帯のメアド教えて。

Ben onu unutmadan önce onun adresini yazmak zorundayım.

忘れないうちに彼の住所を書き留めておかねばならない。

Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.

すぐに新住所をお知らせ下さい。

Bu zarfın üstüne adını ve adresini yazar mısın?

この封筒に住所・氏名を書きなさい。

O onun ne adresini ne de telefon numarasını biliyordu.

彼女は彼の住所も電話番号も知らなかった。

Hadi, bana senin cep telefonunun e-posta adresini söyle.

ねえ、携帯のメアド教えて。

Bana bu otelin adresini yazan bir kart verebilir misiniz?

このホテルの住所を書いたカードをください。

Yapman gereken tek şey buraya adını ve adresini yazmak.

ここに君の名前と住所を書けばよいのです。

Onu görünce, Nick'e onun yeni adresini ve telefon numarasını sormalıyım.

ニックの新しい住所と電話番号を聞いとかなくちゃ。

- Adresinizi değiştirirseniz lütfen bana bildirin.
- Adresini değiştirirsen lütfen bana bildir.

ご移転の際はお知らせ下さい。

- Ne kadar uğraşsam da adresini hatırlayamıyorum.
- Ne kadar hatırlamaya çalışsam da adresi aklıma gelmiyor.

どうしても彼女の住所が思い出せないんだよ。

Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.

私はうかつにもあなたのアドレスを消してしまって、ニュージーランドのラッセルに教えてもらうハメになった。