Translation of "şiddetle" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "şiddetle" in a sentence and their japanese translations:

O, inancına şiddetle bağlandı.

- 彼女は自己の信念を決して変えようとしなかった。
- 彼女は自分の信念に固執していた。

Yaşamanın maliyeti şiddetle artmıştır.

物価が劇的に上がった。

Ona sokakta şiddetle çarptım.

私は彼女に町で偶然出くわした。

Bunu şiddetle tavsiye ediyorum.

- 私は、それを強くすすめる。
- 超おすすめだよ。
- とってもおすすめなんだ。

Kalbimin şiddetle çarptığını hissettim

私は心臓が激しく打つのを感じた。

Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.

小舟は荒波で激しく揺れた。

Kyoto'yu ziyaret etmeni şiddetle öneriyorum.

ぜひ京都を見物されるようおすすめします。

Onun kalbi korkudan şiddetle çarpıyor.

彼女の心臓は恐怖で早鐘を打った。

O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım.

私はあの先生に厳しくし叱られた。

- Seni çok özleyeceğiz.
- Seni şiddetle özleyeceğiz.

君がいないとどんなに寂しい事だろう。

Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı.

バスは上下に激しく揺れた。

Ve şiddetle parçalanmış bir uyku yapısı görürüz.

ひどく分断化された睡眠構造で あることが分かりました

Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili kaygılarından bahsediyorlar.

さらに 若者たちは 暴力に対する不安を訴えます

Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.

ひどい雨が降ったので、私たちは学校に遅れた。

Kabullenme, kederin şiddetle dolu bir nehir olduğunu bilmek.

真実を受け止めるには 嘆きは激流と同じだと悟ること

Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım.

どんなにひどい雪が降っても出発しなければならない。

Eğer çok şiddetle yağmur yağmasaydı oyun iptal edilmezdi.

あれほど激しく雨が降らなかったら、試合は中止されなかっただろう。

Tom'un bununla başa çıkmasına izin vermeni şiddetle tavsiye ediyorum.

トムにこれをやらせるよう僕は君に強くアドバイスした。

Bir an bile tereddüt etmeden , komploya karşı şiddetle harekete geçtiler.

ためらうことなく、その陰謀にたいする徹底した対抗処置をとった。

Ben ona biraz nasihat vermeye çalıştım fakat o bana şiddetle kötü davrandı.

助言をしてやろうとしたのに彼は私に向かって猛烈に悪態をつくだけだった。

İyi örnek cümleler yazmak o kadar kolaydır ki bir sürü kötü olanlardan kurtulma sürecinde birkaç iyi cümleyi kazara iptal etsek bile, sanırım çok sayıda iptal yaparak bu korpusun kalitesini şiddetle geliştirebiliriz.

正しい文を書くのがとても簡単なので、間違っている文を抹消しているうちに、不意に一つ、二つの正しい文を一緒に抹消してしまっていても、かまわないだと私は思います。それは、コーパス全体の質を上げられるからです。