Translation of "Dalga" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Dalga" in a sentence and their hungarian translations:

Dalga geçiyorsun!

Csak viccelsz!

Dalga geçmeyin.

Fejezd már be a baromkodást!

Dalga geçmiyorum.

Nem viccelek.

Dalga mı geçiyorsun?

Viccelsz?

Benimle dalga geçme!

Ne gúnyolódj rajtam!

Tom dalga geçmiyordu.

Tom nem viccelt.

Sadece dalga geçiyorum.

Csak viccelek.

dalga ve parçacıklarla ilgili.

melyek hullámokkal és részecskékkel kapcsolatosak.

Ben seninle dalga geçmiyorum.

Nem tréfálok.

O seninle dalga geçiyor.

Épp rajtad gúnyolódik.

Benimle dalga mı geçiyorsun?

- Bolondnak tartasz?
- Őrültnek tartasz?

Dalga geçtiğim falan yok.

Nem viccelek.

Tom sadece dalga geçiyor.

Tom csak viccel.

Tom dalga mı geçiyor?

Tom viccelődik?

Oğlanlar kızlarla dalga geçtiler.

A fiúk nevetségessé tették a lányokat.

Tom seninle dalga geçiyor.

Tom az orrodnál fogva vezet.

Bazı insanlar durumumla dalga geçtiler.

Néhány ember gúnyolódott a helyzetemen.

Sınıf arkadaşları onunla dalga geçtiler.

Az osztálytársai kigúnyolták őt.

Tom arkasından Mary'yle dalga geçti.

Tom Marit a háta mögött gúnyolta ki.

Ben sadece seninle dalga geçiyorum.

- Csak viccelek.
- Csak ugratlak.

Onlar benim aksanımla dalga geçtiler.

Kinevették az akcentusomat.

Tom'un benimle dalga geçtiğini düşündüm.

- Azt hittem, Tom tréfál velem.
- Azt gondoltam, Tom ugrat engem.
- Úgy véltem, Tom viccel velem.

Tom Mary'nin aksanıyla dalga geçti.

Tom csúfolódott Mari akcentusán.

Büyük bir dalga adamı bottan attı.

Egy nagy hullám söpörte le a férfit a fedélzetről.

Ben ciddi konuşuyorken benimle dalga geçme.

Ne akarj viccelődni, amikor én komolyan beszélek.

Dev dalga Kanoyu sular altında bıraktı.

Egy óriási hullám terítette be a kenut.

- Benimle dalga geçme.
- Benimle alay etme.

Ne gúnyolódj rajtam!

- Aksanımla alay etti.
- Şivemle dalga geçti.

Gúnyt űzött az akcentusomból.

Yani burada bir tür dalga etkisi var.

Tehát láncreakció indulhat el.

- Şaka yapıyorsun, değil mi?
- Dalga geçiyorsun, değil mi?

- Viccelsz, ugye?
- Hülyéskedsz, mi?

- Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Benimle alay mı ediyorsun?

Tréfálsz velem?

- Benimle dalga mı geçiyorsun?!
- Kafa mı buluyorsun benimle?

- Bosszantani akarsz?!
- Piszkálni akarsz?!
- Heccelni akarsz?!
- Ugratni akarsz?!

- Tom'un şivesiyle alay ettim.
- Tom'un aksanıyla dalga geçtim.

Kinevettem Tom akcentusát.

Ve her bir rengin farklı bir dalga uzunluğu vardır.

és mindegyik színnek más a hullámhossza.

Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.

Ez a spektrum az emberek és a majmok számára láthatatlan.

Onu daha az tehlikeli dalga boylarına dönüştürüyor. Florışı işlemi.

és kevésbé veszélyes hullámhosszúakká alakítja. Fluoreszkálnak.

Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

Az iskolában a többi gyerek kinevette őt a furcsa akcentusa miatt.

Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.

De a békák látása pontosan a fluoreszkáló hullámhosszhoz alkalmazkodott.

- Tom, Mary ile alay etti.
- Tom, Mary ile dalga geçti.

- Tom kinevette Marit.
- Tom kigúnyolta Marit.
- Tom nevetségessé tette Marit.

- Benimle dalga geçmeyi bırak.
- Benimle alay etmeyi kes.
- Benimle kafa bulmayı bırakın.

Hagyd abba a csúfolásomat!

Ta ki yeni bir dalga gelip reform yapıncaya kadar. Svoboda'yı uzun zamandır biliyorum

Aztán egy új hullám megint átalakítja. Régóta tudtam Bordaberryről.