Translation of "Dürüst" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Dürüst" in a sentence and their hungarian translations:

Tom dürüst.

Tom becsületes.

O dürüst.

Becsületes.

- Bana dürüst ol.
- Bana karşı dürüst ol.

Légy velem őszinte!

Dürüst olmak gerekirse

Őszintén szólva,

Çocuk çok dürüst.

Nagyon becsületes fiú.

O çok dürüst.

- Ő nagyon becsületes.
- Nagyon becsületes.

Tom dürüst birisidir.

Tom becsületes ember.

O dürüst görünüyor.

Becsületesnek tűnik.

Sanırım Tom dürüst.

Szerintem becsületes Tom.

Ben dürüst davranıyorum.

Most teljesen őszinte vagyok.

Lütfen dürüst ol.

Kérlek, légy őszinte!

Dürüst olmanı istiyorum.

Szeretném, ha őszinte lennél.

Tom oldukça dürüst.

Tom elég őszinte.

O, dürüst gibi görünüyor.

Őszintének tűnik.

O dürüst bir adam.

Becsületes ember.

O dürüst olmaktan uzak.

- Nem nevezhetném becsületesnek.
- Közel sem becsületes.
- Minden, csak nem becsületes.

O, dürüst olmaktan uzak.

- Hírből sem ismeri a tisztességet.
- Kicsit sem becsületes.

Ben sadece dürüst davranıyorum.

Csak őszinte vagyok.

Yalan söyleme, dürüst ol.

Ne hazudj. Legyél őszinte.

Tom dürüst, değil mi?

Tom becsületes, vagy nem?

Sana karşı dürüst olmalıydım.

Őszintének kellett volna lennem veled.

Ben dürüst bir adamım.

Becsületes ember vagyok.

Ben oldukça dürüst davranıyorum.

Most teljesen őszinte vagyok.

Bildiğim kadarıyla, o dürüst.

Amennyire én ismerem, becsületes ember.

Senin dürüst olduğuna inanıyorum.

Úgy gondolom, becsületes vagy.

En azından onlar dürüst.

Legalább őszinték.

John'ın dürüst olduğunu biliyorum.

Tudom, hogy Johann őszinte.

Ama kendinize karşı dürüst olmalısınız.

de legyenek őszinték magukkal.

Bu yöntem insanların daha dürüst

ez erős gazdasági ösztönzés,

Dürüst davranmaları için herhangi bir

csak 75 centet ér, anélkül,

Çocuklarla doğru dürüst iletişime geçince,

Amikor már magabiztosan kommunikáltam a gyerekekkel,

O aşırı dürüst geçinen biridir.

Prűd.

Ben senin dürüst olduğuna inanıyorum.

Úgy gondolom, becsületes vagy.

Tom'un oldukça dürüst olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy Tom teljesen őszinte.

Dürüst olduğundan dolayı Tom'u severim.

Szeretem Tomot, mert becsületes.

Gerçekten dürüst olmamı istiyor musun?

Tényleg azt szeretnéd, hogy őszinte legyek?

Ben dürüst bir yaşam sağlıyorum.

Becsületes megélhetésem van.

Hep dürüst olmak kolay değildir.

Nem könnyű mindig becsületesnek lenni.

Dürüst olmak gerekiyorsa, gerçekten bilmiyorum.

Az igazat megmondva, tényleg nem tudom.

Dürüst olmak gerekirse, bunu anlamıyorum.

Őszintén szólva nem értem.

O araba satıcısı dürüst değil.

Az az autódíler nem őszinte.

Lütfen bana karşı dürüst ol.

Kérlek, légy őszinte velem.

Dürüst olmak gerekirse, seninle çalışmak istemiyorum.

Hogy őszinte legyek, nem akarok veled együtt dolgozni.

Onun dürüst olduğundan nasıl emin olabiliriz?

Hogy lehetünk benne biztosak, hogy ő őszinte?

Hadi, dürüst ol. Ben onu alabilirim.

Legyél már őszinte! Túl fogom élni.

Dürüst olmak gerekirse, onunla çalışmak istemiyorum.

Őszintén szólva nem akarok vele dolgozni.

Tom'u dürüst bir kişi olduğunu düşünüyoruz.

Szerintünk Tom becsületes ember.

Dürüst bir kız arkadaşa ihtiyacım var.

Egy őszinte barátnőt akarok.

Tüccar dürüst bir kişi gibi görünüyor.

A kereskedő becsületes embernek tűnik.

Tom dürüst bir kişi gibi görünüyor.

Tom becsületes embernek látszik.

Onun dürüst bir insan olduğundan eminim.

Biztos vagyok benne, hogy ő egy becsületes fickó.

Onun dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.

Nem tagadhatjuk, hogy becsületes.

İnsanlar dürüst olan birine alışkın değildir.

Az emberek nincsenek hozzászokva, hogy valaki őszinte.

Her zaman dürüst olmak kolay değildir.

- Nem könnyű mindig becsületesnek lenni.
- Nem könnyű mindig tisztességesnek lenni.

Dürüst olmak gerekirse,Tom'u çok sevmiyorum,

Nem igazán kedvelem Tomot, hogy őszinte legyek.

Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini

Emelje fel őszintén mindenki a kezét,

Dürüst olmak gerekirse benim amaçlarım da yok;

Hogy őszinte legyek, nincsenek céljaim.

Ben onun dürüst bir kadın olduğunu düşünüyorum.

Szerintem ő egy becsületes nő.

Bazen aynı zamanda düşünceli ve dürüst olmak zor.

Néha nehéz tapintatosnak és őszintének lenni egy időben.

Dürüst olmak gerekirse, ne olduğundan tam olarak emin değilim.

Az igazat megvallva, nem vagyok teljesen biztos benne, hogy mi történt.

- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?

Mosod rendesen a fogadat?

Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.

Kedvelem őt, nem azért, mert udvarias, hanem azért, mert becsületes.

- Dünyada birçok dürüst olmayan insanlar vardır.
- Dünyada bir sürü sahtekâr insan vardır.

Sok becstelen ember van a világban.