Translation of "Kalkmak" in English

0.030 sec.

Examples of using "Kalkmak" in a sentence and their english translations:

Erken kalkmak iyidir.

It is good to get up early.

Uçak kalkmak üzeredir.

The plane is about to take off.

Uçak kalkmak üzereydi.

The plane was about to take off.

Ayağa kalkmak istiyorum.

I'd like to stand up.

Tom, kalkmak zorundasın.

Tom, you've got to get up.

Sen kalkmak zorundasın.

You've got to get up.

Şafakta kalkmak zorundaydık.

We had to get up at dawn.

Erken kalkmak zorundaydım.

I had to get up early.

Canım kalkmak istemiyor.

I don't feel like getting up.

Ben kalkmak istemiyorum.

- I don't want to get up!
- I don't want to get up.

Yerinden kalkmak istemeyebilirsin.

You might want to stay seated.

Erken kalkmak zorundasın.

You have to get up early.

Erken kalkmak istemedim.

I didn't want to get up early.

Yataktan kalkmak istemedim.

I didn't want to get out of bed.

Erken kalkmak eğlencelidir.

It's fun to get up early.

Şafakta kalkmak zorundayız.

We have to get up at dawn.

- Kalkmak için çok erken.
- Kalkmak için vakit çok erken.

- It is too early to get up.
- It's too early to get up.

O derhal kalkmak zorunda.

He has to get up immediately.

Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.

- It was his habit to rise early.
- He was in the habit of getting up early.
- It was his habit to get up early.

O kalkmak için çabaladı.

She struggled to get up.

Kalkmak için çok erken.

- It is too early to get up.
- It's too early to get up.

Yarın erken kalkmak zorundayım.

I have to wake up early tomorrow.

Sadece canım kalkmak istemiyordu.

I just didn't feel like getting up.

Sabahleyin erken kalkmak iyidir.

It's good to get up early in the morning.

Saat altıda kalkmak zorundayım.

I have to be up at six.

Erken kalkmak zorunda değilsin.

You don't have to get up early.

Erken kalkmak çok iyidir.

Getting up early is very good.

Tom erken kalkmak zorunda.

Tom has to get up early.

Uçak Paris için kalkmak üzere.

The plane is about to take off for Paris.

Sabahın erken saatlerinde kalkmak hoştur.

It is pleasant to get up early in the morning.

Erken kalkmak sağlık için iyidir.

Keeping early hours is good for the health.

Yarın sabah erken kalkmak zorundayız.

We have to get up early tomorrow morning.

Oturursam, korkarım ki kalkmak istemezdim.

- If I sit down, I'm afraid I wouldn't want to get up.
- If I sit down, I'm afraid that I wouldn't want to get up.

Ona kalkmak zorunda olduğunu söyle.

Tell her she has to get up.

Kalkmak ve dans etmek istiyorum.

I want to get up and dance.

Ayağa kalkmak için zahmet etmeyin.

Don't bother standing up.

Tren kalkmak üzere. Acele et.

The train's about to leave. Hurry up.

Yarın oldukça erken kalkmak zorundayım.

I have to get up quite early tomorrow.

Hiç kimse masadan kalkmak istemedi.

Nobody wanted to get up from the table.

Tom erken kalkmak zorunda değil.

Tom doesn't have to get up early.

Tom çok erken kalkmak istemedi.

Tom didn't want to get up so early.

Yarın erken kalkmak zorunda kalacak.

He will have to get up early tomorrow.

Annem yataktan kalkmak gerektiğini söylüyor.

Mom says you should get out of bed.

Fadıl sabah erken kalkmak zorundaydı.

Fadil had to be up early in the morning.

Bu kadar erken kalkmak istemedim.

I didn't want to get up so early.

Tom yarın erken kalkmak zorunda.

Tom has to get up early tomorrow.

Tom yarın erken kalkmak istiyor.

Tom intends to get up early tomorrow.

Yarın sabah erken kalkmak istiyorum.

I intend to get up early tomorrow morning.

- Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.
- Sabah erken kalkmak sağlığınız için faydalıdır.

- It is good for the health to rise early.
- It's good for your health to get up early in the morning.

- Bir şekilde kalkmak zorundayım.
- Bir şekilde kalkmam gerekiyor.
- Her halükârda kalkmak zorundayım.

I have to get up anyways.

Yarın sabah erken kalkmak zorunda mıyız?

Do we have to get up early tomorrow morning?

Erken kalkmak size çok iyi gelecektir.

To keep early hours will do you much good.

Erken kalkmak iyi sağlık için esastır.

To keep early hours is fundamental to good health.

Kalkmak için vakit hâlâ çok erken.

It's still too early to get up.

Benim için altıdan önce kalkmak zor.

It is difficult for me to get up before six.

Bugün sabah erkenden kalkmak zorunda mıydınız?

Did you have to get up very early this morning?

Yataktan kalkmak için hâlâ çok güçsüzüm.

I'm still too weak to get out of bed.

Yarın sabah altıda kalkmak zorunda kalacaksın.

You will have to get up at six tomorrow morning.

Tom yataktan kalkmak istedi ama kalkamadı.

Tom wanted to get out of bed, but he couldn't.

Yarın erken kalkmak zorundasın. Neden yatmıyorsun?

You have to get up early tomorrow. Why don't you go to bed?

Şafak vaktinde kalkmak için erken yattık.

We hit the hay early in order to get up at dawn.

Yarın sabah çok erken kalkmak zorundayım.

I have to get up very early tomorrow morning.

Yarın sabah erken kalkmak zorunda kalacaksın.

You'll have to get up early tomorrow morning.

Maalesef her sabah erken kalkmak zorundayım.

Unfortunately, I have to get up early every morning.

Tom, yarın erken kalkmak zorunda değildir.

Tom doesn't have to get up early tomorrow.

Tom yataktan kalkmak için çok hastaydı.

Tom was too sick to get out of bed.

Ben gerçekten uykudan geç kalkmak istiyorum.

I'd really like to sleep in.

Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmak istemedim.

When I woke us this morning, I didn't want to get out of bed.

Bu sabah canım yataktan kalkmak istemedim.

I didn't feel like getting out of bed this morning.

Yarın sabah saat kaçta kalkmak zorundasın.

What time do you have to get up tomorrow morning?

Lütfen içeri geçin. Tren kalkmak üzere.

Please step aboard. The train is about to leave.

Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,

You just can't wait to get up in the morning, 'cause there's so much to do

Yarın erken kalkmak zorundayız-biz pikniğe gidiyoruz.

We've got to get up early tomorrow. We're going on a picnic.

Sabahın erken saatlerinde kalkmak sizi sağlıklı yapar.

To keep early hours makes you healthy.

Soğuk sabahlarda erkenden kalkmak bana zor gelir.

I find it hard to get up early on cold mornings.

Yarın bu kadar erken kalkmak zorunda değilsin.

You don't have to get up so early tomorrow.

Onlara kahvaltı yapmak için erken kalkmak istedim.

I wanted to get up early to make them breakfast.

Erken kalkmak zorundayım, hatta pazar günleri bile.

I have to get up early, even on Sundays.

Bu sabah çok erken kalkmak zorunda kaldım.

I had to get up very early this morning.

Hiç söylemeye gerek yok, erken kalkmak önemlidir.

Needless to say, getting up early is important.

Tom yarın çok erken kalkmak zorunda değil.

Tom doesn't have to get up so early tomorrow.

Tom bu kadar erken kalkmak zorunda değildi.

Tom didn't have to get up so early.

Tom bu sabah erken kalkmak zorunda kaldı.

Tom had to get up early this morning.

Amy ayağa kalkmak için çaba sarf etti.

Amy made an effort to stand up.

Sami sabah namazına kalkmak için alarm kurdu.

Sami set his alarm to wake up for the dawn prayer.