Translation of "Ayrı" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Ayrı" in a sentence and their hungarian translations:

Onlar ayrı ayrı ödediler.

Külön fizettek.

Onlar ayrı ayrı geldi.

Külön-külön érkeztek.

Onların her biri ayrı ayrı ödedi.

Ki-ki alapon fizettek.

İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.

A szemek egymástól függetlenül mérik be a távolságot.

Onlar ayrı yaşarlar.

Külön élnek.

Hiç ayrı kalmadık.

Soha nem voltunk egymástól távol.

Birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı ödeme yapıyorsunuz?

Együtt vagy külön fizettek?

Yavrulardan biri ayrı düşmüş.

Egy kölyök lemaradt.

Birlikte ya da ayrı?

- Egybe vagy külön-külön?
- Együtt vagy külön?
- Egybe vagy elválasztva?

Ama geceler... ...ayrı bir hikâye.

Éjjel azonban... más képet mutatnak.

Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.

Egy nőstény elszakad a többiektől,

- Evlilikleri ayrı düşüyordu.
- Evlilikleri dağılıyordu.

Darabokban van a házasságuk.

...her saat ayrı bir zorluk çıkarır.

minden óra új kihívást jelent.

Ayrı düşen dişi, aslanlarla çarpışmasını kaybetmiş.

Az elszigetelődött nőstényt leteperték az oroszlánok.

Bu akşam buluşmanın ayrı bir ehemmiyeti var.

A ma esti összejövetel különleges.

Anne ve babaları onları ayrı tutmaya çalıştılar.

A szüleik megpróbálták őket távol tartani egymástól.

Ve bu başlı başına ayrı bir konuşma konusu.

az pedig már teljesen más ügy.

Tom ve genç erkek kardeşinin ayrı olduğunu söyleyemem.

Nem tudom megkülönböztetni Tomot és az öccsét egymástól.

Onlar evli olsalar bile ayrı yatak odalarında uyuyorlar.

Hiába, hogy házasok, még mindig külön szobában alszanak.

- Tom ve Mary ayrı.
- Tom ve Mary beş parasız.

Tom és Mary le van égve.

- Tom çifte hayat sürüyordu.
- Tom iki ayrı hayat yaşıyordu.

Tom kettős életet élt.

Kadınlar ve erkekler için ayrı satranç şampiyonası düzenlenmesinin nedeni ne?

Mi az oka külön-külön női és férfi sakkbajnokságot rendezni?

Ama kafaları karışmış ve sürüden ayrı düşmüş olduklarından kolay av oluyorlar.

De tájékozódás nélkül, rajuktól elszakadva könnyű prédává válnak.

Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.

Biztonságban, és egy kicsit bölcsebben. A sűrű, sötét esőerdőkben nem mindig könnyű együtt maradni.