Translation of "ödeme" in Hungarian

Ben ödeme yapıyorum.

Én fizetek.

Sana ödeme yapabiliriz.

Tudunk neked fizetni.

Dün ödeme aldım.

Tegnap kifizettek.

Tom'a ödeme yaptım.

Fizettem Tomnak.

Geri ödeme istedim.

Visszatérítést követeltem.

Sekretere ödeme yap.

Fizesd ki a titkárt!

Sekreterlerinize ödeme yapın.

Fizesd ki a titkáraidat!

Smith ödeme talep etti.

Kovács a fizetést követelte.

Onlara iyi ödeme yapılacak.

Jól meg fogják őket fizetni.

Bana yeterince ödeme yapılmıyor.

Nem vagyok jól megfizetve.

Bunun için ödeme yapmıyorum.

Nem fizetek ezért.

Sana iyi ödeme yapacağım.

Jól megfizetlek.

Bana yarın ödeme yapılır.

Holnap kapom meg a pénzem.

Tom ön ödeme yaptı.

Tom előre fizetett.

Sana kim ödeme yapıyor?

Ki fizet téged?

Henüz Tom'a ödeme yapmadık.

Tominak még nem fizettünk.

Onlar bana ödeme yapmadı.

- Ők nem fizettek nekem.
- Nem fizettek nekem.

Tom'a çok ödeme yapılır.

Tom rengeteg pénzt keres.

çünkü bugün konuştuğumuz mobil ödeme,

mert amiről nálunk mindenki beszél, a mobilos fizetés,

Peşin ödeme yapmak zorunda mıyım?

Előre kell fizetnem?

Bize saatte bir ödeme yapılır.

Órabérben fizetnek minket.

Biz bu hafta ödeme almadık.

- Ezen a héten nem fizettek ki bennünket.
- Ezen a héten nem kaptunk fizetést.

Kimseye ödeme yapmayı göze alamam.

Nem engedhetem meg magamnak, hogy bárkinek is fizessek.

Kitap için ödeme yaptın mı?

Fizettél a könyvért?

Bize ne zaman ödeme yapılacak?

Mikor kapunk fizetést?

Bahçıvanınıza ne kadar ödeme yapıyorsunuz?

Mennyit fizetsz a kertészednek?

Tom bana asla ödeme yapmadı.

Tom soha nem fizetett nekem.

Onlar Tom'a iyi ödeme yaparlar.

Jól megfizetik Tomot.

Bana hâlâ ödeme yapılıyor mu?

Akkor is kapok fizetést?

Çek ile ödeme yapabilir miyim?

Fizethetek csekkel?

Çek ile ödeme yapmak istiyorum.

Csekkel szeretnék fizetni.

Onlar bana ödeme yaparsa, onu yaparım.

- Megteszem, ha megfizetik.
- Megteszem, ha megfizetnek.

O bize her ay ödeme yapar.

Ő havonta fizet nekünk.

Ben bir geri ödeme talep ediyorum.

Pénzvisszatérítést követelek.

Biri bunun için ödeme yaptı mı?

Fizetett valaki ezért?

- Bugün maaş günü.
- Bugün ödeme günü.

Fizetés nap van.

Ücretli geçiş gişesinde ödeme yapmak zorundasın.

A fizetőkapunál kell fizetned.

Tom yaptığı şey için ödeme yapmalı.

Tomnak fizetnie kell azért, amit tett.

Tom hesabı ödeme konusunda ısrar etti.

- Tom ragaszkodott hozzá, hogy ő rendezze a számlát.
- Tom ragaszkodott hozzá, hogy ő állja a cechet.
- Tom ragaszkodott ahhoz, hogy ő fizesse a számlát.

Bunu yapmak için bana ödeme yapılıyor.

Nekem ezért fizetnek.

Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.

Munkád szerint fizettek meg.

Size yardım etmek için bana ödeme yapılıyor.

Azért fizetnek, hogy segítsek neked.

Eğer kalite istiyorsanız, bunun için ödeme yapın.

Ha minőséget akarsz, fizesd is meg!

Yemeğimiz için ödeme yaptık ve sonra ayrıldık.

Kifizettük az ételt, és távoztunk.

Tom akşam yemeği için ödeme konusunda ısrar etti.

Tom ragaszkodott hozzá, hogy ő fizesse a vacsorát.

Onlar iyi ödeme yapan bir iş bulabileceklerini umuyorlar.

Azt remélik, hogy képesek lesznek találni egy jól fizető állást.

Üniversite eğitiminiz için ödeme yapmanıza kim yardım etti?

Ki támogatott téged a főiskolai tanulmányaidban?

Birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı ödeme yapıyorsunuz?

Együtt vagy külön fizettek?

Tom bunun için ne kadar ödeme yapmayı planlıyor?

Tom hogyan tervez ezért fizetni?

Eğer bu ödenmemiş borçlar için toplu bir ödeme almazsak

Ha nem vesszük teljesen számba e tartozásokat,

Böyle bir pislik olduğun için sana ödeme yapılıyor mu?

Azért fizetnek neked, hogy itt köcsögösködj?

"Baba" filminin ödeme linkini bana gönderdiğin için teşekkür ederim.

Köszönöm, hogy elküldted nekem a linket, hogy megvásárolhassam "A Keresztapa" című filmet.

Neden benim garajıma arabamı koyman için sana ödeme yapmam gerekiyor?

Miért kellene fizetnem önnek, hogy beparkolják a kocsim a garázsba!?

- Bu defa ödeme sırası bende.
- Bu defa ödemek için sıra bende.

Ez alkalommal én fizetek.

- Tom, kendisine söyledikleri kadar ücret almadı.
- Tom'a, kendisine taahhüt edildiği kadar ödeme yapılmamış.

Tom nem kapott annyi pénzt, mint amennyit ígértek neki.