Translation of "Yumurtaları" in German

0.005 sec.

Examples of using "Yumurtaları" in a sentence and their german translations:

Yumurtaları çırpın.

- Schlag die Eier.
- Schlagen Sie die Eier.

Yediğim kurbağa yumurtaları...

Diese Froscheier.

Bütün yumurtaları bozuldu.

Alle Eier wurden faul.

Lütfen yumurtaları çırpın.

Schlage bitte die Eier!

O yumurtaları kaynattı.

- Sie kochte die Eier.
- Sie hat die Eier gekocht.

Mary henüz yumurtaları pişirmedi.

Tom hat die Eier noch nicht gekocht.

Yumurtaları kırmamaya dikkat et.

Pass auf, dass die Eier nicht kaputtgehen!

Faberge yumurtaları çok değerlidir.

Fabergé-Eier sind überaus kostbar.

Mary yumurtaları tek tek çıkardı.

Maria nahm die Eier einzeln heraus.

Biz yumurtaları düzine ile alırız.

Eier kauft man im Dutzend.

Yumurtaları satın almayı unuttun mu?

- Hast du vergessen, Eier zu kaufen?
- Haben Sie vergessen, Eier zu kaufen?
- Habt ihr vergessen, Eier zu kaufen?

Lütfen yumurtaları çok sert kaynatma.

Koche die Eier bitte nicht so hart.

Yumurtaları pişirmek için suyu kaynatırsın.

Man koche Wasser, um Eier zu kochen.

Kaynar suyun içine yumurtaları koy.

Lege die Eier in das kochende Wasser.

O, yumurtaları birer birer çıkardı.

Er nahm die Eier eins nach dem anderen heraus.

Yumurtaları düşürmemek için dikkatli olmalısın.

Sei vorsichtig, damit du die Eier nicht fallen lässt.

Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.

Lege die Eier in das kochende Wasser.

Şuna bakın. Baksanıza. Bunlar kurbağa yumurtaları.

Sieh mal. Das ist Froschlaich.

Kuş yumurtaları var. Dikenli karaçalıya yerleştirilmişler.

Ein paar Vogeleier. Sie liegen in diesem Ginsterbusch.

Tom mağaraları araştırırken ejderha yumurtaları buldu.

Tom fand bei einer Höhlenerkundung Dracheneier.

Bir çırpma teli ile yumurtaları çırp.

Schlagen Sie die Eier mit einem Schneebesen.

Yumurtaları kır ve sarıları ve beyazları ayır.

Man schlage die Eier auf und trenne den Dotter vom Eiklar.

Tom ve Mary Paskalya için yumurtaları boyadı.

Tom und Maria bemalten Ostereier.

Maria yumurtaları peş peşe yumurta kartonundan çıkardı.

Maria nahm die Eier, eines nach dem anderen, aus dem Eierkarton.

Maria yumurtaları birbiri ardına yumurta kartonundan aldı.

Maria nahm die Eier, eines nach dem anderen, aus dem Eierkarton.

O her zaman yumurtaları tuzsuz ve bibersiz yer.

Er ißt die Eier immer ohne Salz und Pfeffer.

Tom ve Mary Paskalya yumurtaları için avlanmaya gitti.

Tom und Maria machten sich auf Ostereiersuche.

Tom ve Mary Paskalya için bazı yumurtaları boyadı.

Tom und Maria haben Ostereier bemalt.

Tom ve Mary Paskalya için bazı yumurtaları dekore etti.

Tom und Maria bemalten Ostereier.

Tom yumurtaları o kadar iyi sakladı ki hiç kimse onları bulamadı.

Tom versteckte die Eier so gut, dass sie keiner finden konnte.

Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.

Die Flut treibt die befruchteten Eier fort von den hungrigen Mäulern des Riffs. Hinaus in tiefere Gewässer.

- Yumurtaları sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsin.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsun.
- Yumurta sevmediğimi bilirsiniz.
- Yumurta sevmediğimi biliyorsunuz.

Du weißt, dass ich Eier nicht mag.