Translation of "Toplar" in German

0.004 sec.

Examples of using "Toplar" in a sentence and their german translations:

Toplar yuvarlaktır.

Bälle sind rund.

Tom antikalar toplar.

Tom sammelt Antiquitäten.

Tüm toplar sarı.

Alle Bälle sind gelb.

Jack pullar toplar.

Jack sammelt Briefmarken.

Hiçbir şey toplar mısınız?

- Sammelst du etwas?
- Suchen Sie etwas?

Biri sabırla gülleri toplar.

Mit Geduld pflückt man Rosen.

Ken eski paralar toplar.

Ken sammelt alte Münzen.

Tom eski paraları toplar.

Tom sammelt alte Münzen.

- Hobilerden bahsetmişken, pul toplar mısınız?
- Hobilerden söz etmişken, pul toplar mısın?

Apropos Hobbys: sammelst du Briefmarken?

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.

Maria sammelt alles, was irgendwie mit Eichhörnchen zusammenhängt.

Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?

Kannst du sämtliche Dokumente zusammensuchen?

Sincaplar bu küçük çam fıstıklarını köknar ağaçlarından toplar.

Eichhörnchen ernten diese kleinen Pinienkerne auf Tannen.

Keiko ustalıkla bulaşıkları toplar ve onları lavaboya götürür.

Keiko stapelt geschickt das Geschirr und trägt es zum Spülbecken.

Dün sadece toplar değil aynı zamanda sopa da çalındı.

Gestern wurden nicht nur die Bälle, sondern auch der Schläger gestohlen.

- Tom çizgi romanlar toplar.
- Tom çizgi roman koleksiyonu yapıyor.
- Tom çizgi roman biriktiriyor.

Tom sammelt Comics.

- Tom pul toplar.
- Tom pul biriktirir.
- Tom pul koleksiyonu yapar.
- Tom pul biriktiriyor.

Tom sammelt Briefmarken.

Kim daha sabahın yedisinde gölde böğürtlen toplar? Kim göl kıyısında ki otlara ve bitkilere sevinir? Kim göl kıyısındaki vızıltı ve mırıltıya severek kulak verir? Kim gölün etrafında sık sık bisiklet sürer veya pedal çevirir? Kim gölde yüzmeyi veya kürek çekmeyi sever? Kim burayı herkesten daha çok sever? Tabii ki ben.

Wer sammelt schon Brombeeren um sieben am See? Wer erfreut sich der Kräuter und Pflanzen am See? Wer lauscht gern dem Summen und Brummen am See? Wer geht oder radelt ganz oft um den See? Wer schwimmt oder paddelt gern quer durch den See? Wer liebt diesen Ort wie kein zweiter, den See? Na, das bin ich.

Kim daha sabahın yedisinde gölde böğürtlen toplar? Ben. Kim göl kıyısındaki otlara ve bitkilere sevinir? Ben. Kim göl kıyısındaki vızıltı ve mırıltıya severek kulak verir? Ben. Kim gölün etrafında sık sık yürüyüş yapar veya pedal çevirir? Ben. Kim gölde yüzmeyi veya kürek çekmeyi sever? Ben. Kim burayı herkesten daha çok sever? Tabii ki ben.

Wer sammelt schon Brombeer'n um sieben am See? Ich bin 's. Wer erfreut sich der Kräuter und Pflanzen am See? Ich bin 's. Wer lauscht gern dem Summen und Brummen am See? Ich bin 's. Wer walkt oder radelt ganz oft um den See? Ich bin 's. Wer schwimmt oder paddelt gern quer durch den See? Ich bin 's. Wer liebt diesen Ort wie kein zweiter, den See? Na, ich bin 's.