Translation of "Tanıdık" in German

0.007 sec.

Examples of using "Tanıdık" in a sentence and their german translations:

Atasözü tanıdık.

Das Sprichwort ist bekannt.

Tanıdık görünüyorsun.

- Du kommst mir bekannt vor.
- Sie kommen mir bekannt vor.

Tom'u tanıdık.

Wir haben Tom erkannt.

Birbirimizi orada tanıdık.

Damals trafen wir uns.

Bu tanıdık geliyor.

Das klingt vertraut.

Biz onları tanıdık.

Wir haben sie erkannt.

Biz onu tanıdık.

Wir haben sie erkannt.

Gerçekten tanıdık görünüyorsun.

Du kommst mir sehr bekannt vor.

O, tanıdık görünüyor.

Das kommt mir bekannt vor.

O, tanıdık geliyor.

- Das kommt mir bekannt vor.
- Das klingt ähnlich.

Işte yarasaları yakından tanıdık

hier kennen wir die Fledermäuse genau

Melodi bana tanıdık değildi.

Die Melodie war mir nicht vertraut.

Manzara bana tanıdık değil.

Die Landschaft ist mir unvertraut.

Yazarın adı bize tanıdık.

Der Name des Verfassers ist uns bekannt.

Deyiş bize oldukça tanıdık.

Die Aussage ist sehr häufig bei uns.

Adınız bana tanıdık geliyor.

Dein Name ist mir bekannt.

Onun adı tanıdık geliyor.

Sein Name klingt vertraut.

Adınız bana tanıdık değil.

Dein Name kommt mir nicht bekannt vor.

Birçok tanıdık yüz gördüm.

Ich sah viele vertraute Gesichter.

Adın bana tanıdık geliyor.

Dein Name kommt mir bekannt vor.

Bu bana biraz tanıdık geldi

Das kommt mir ein wenig bekannt vor

Onun adı bize tanıdık geliyor.

Sein Name ist uns bekannt.

Onun adı bana tanıdık geliyor.

Sein Name ist mir bekannt.

Konu bizim için oldukça tanıdık.

Das Problem ist uns wohlvertraut.

Tom benim eski bir tanıdık.

Tom ist ein alter Bekannter.

Tanıdık bir sima görmek güzel.

Es ist schön, ein bekanntes Gesicht zu sehen.

O şarkı bana tanıdık geliyor.

Dieses Lied klingt mir vertraut.

Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.

Schließlich hört das Junge einen vertrauten Ruf.

- İsmin yabancı gelmiyor.
- İsmin tanıdık geliyor.

- Dein Name klingt mir vertraut.
- Ihr Name klingt mir vertraut.

Şu adam sana tanıdık görünüyor mu?

- Kommt dir dieser Kerl bekannt vor?
- Kommt euch dieser Kerl bekannt vor?
- Kommt Ihnen dieser Kerl bekannt vor?

Şu adam belli belirsiz tanıdık görünüyor.

- Jener Mann kommt mir irgendwie bekannt vor.
- Der Mann da kommt mir irgendwie bekannt vor.

Eski bir tanıdık bana mektup gönderdi.

- Ein guter alter Bekannter hat mir einen Brief geschickt.
- Eine gute alte Bekannte hat mir einen Brief geschickt.

Biz onu hep gülen adam olarak tanıdık

Wir kennen ihn immer als lächelnden Mann

O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.

- Sie ist eher eine Bekanntschaft als eine Freundin.
- Sie ist mehr eine Bekannte denn eine Freundin.

Neden Tom Jackson adı kadar tanıdık geliyor?

Warum kommt mir der Name Tom Johannsen so vertraut vor?

Bu tür bir deneyim herkes için tanıdık.

Derartige Erfahrungen sind jedem vertraut.

İlk başta birbirimizi hiç tanımıyorduk. Zamanla birbirimizi tanıdık.

Zuerst waren wir überhaupt nicht vertraut miteinander. Mit der Zeit lernten wir einander kennen.

O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık.

Er ist eigentlich kein Freund, nur ein Bekannter.

O benim için ne bir erkek kardeş ne de bir tanıdık.

Für mich ist er weder Bruder noch einfacher Bekannter.

- O isim kulağa tanıdık geliyor.
- O isim başka şeyler hatırlatıyor.
- O isim sempatik geliyor.
- O isim olumlu.

Dieser Name weckte Erinnerungen.