Translation of "Müslüman" in German

0.004 sec.

Examples of using "Müslüman" in a sentence and their german translations:

Osmanlılar da müslüman

Osmanen sind auch Muslime

- Pakistan Müslüman bir ülkedir.
- Pakistan müslüman bir ülkedir.

Pakistan ist ein islamischer Staat.

Müslüman bir komşum var.

Ich habe einen Nachbarn, der Moslem ist.

O gerçek bir Müslüman

Er ist ein echter Muslim.

Türk olmayan müslüman toplumlarında ise

In nichttürkischen muslimischen Gesellschaften

Müslüman olmak istediğiniz doğru mu?

- Stimmt es, dass du Moslem werden willst?
- Stimmt es, dass Sie Moslem werden wollen?

Sami de Leyla da Müslüman.

- Sami und Leila sind Muslime.
- Sami und Leila sind beide Muslime.

Müslüman çoğunluklu bir ülkede doğdum.

Ich wurde in einem Land mit einer muslimischen Mehrheit geboren.

- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.

Tom ist Moslem.

Sami ve Leyla Müslüman olmak istiyordu.

Sami und Layla wollen zum Islam konvertieren.

çoğunluğun Müslüman olduğu bir ülkeden geldiğim için

Oder ich könnte nicht mehr heim in die USA,

- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Der Topf wirft dem Kessel vor, dass er schwarz ist.

- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.

- Sie gestatten es muslimischen Arbeitern, während des Ramadan früher zu gehen.
- Sie erlauben es muslimischen Arbeitern, im Ramadan früher Feierabend zu machen.

İzlanda, dünyadaki en küçük Müslüman topluluklarından birine sahiptir.

Island besitzt eine der kleinsten muslimischen Gemeinschaften der Welt.

Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı

Der Grund ist, dass türkisch-muslimische Frauen für diese Kleidung nicht geeignet sind.

- Kimin konuştuğuna bak.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara.
- Konuşana bak hele.
- Diyene de bakın.
- Dinime söven bari Müslüman olsa.
- Dinime küfreden bari Müslüman olsa.

Das sagt der Richtige.