Translation of "Kalmadım" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kalmadım" in a sentence and their german translations:

Sınıfta kalmadım.

Ich bin nicht durchgefallen.

Çok kalmadım.

Ich bin nicht lange geblieben.

Umarım çok geç kalmadım.

Ich hoffe, ich bin nicht zu spät.

Çok geç kalmadım, değil mi?

Ich bin doch nicht zu spät, oder?

Daha önce hiç geç kalmadım.

Ich bin noch nie zu spät gekommen.

Ben orada çok uzun kalmadım.

- Ich war nicht lange dort.
- Ich bin nicht lange dort geblieben.

Ben asla çok fazla çalışmak zorunda kalmadım.

Ich habe noch nie schwer arbeiten müssen.

- Ne mutlu ki o kararı vermek zorunda değildim.
- Neyse ki o kararı vermek zorunda kalmadım.
- Şansıma o kararı vermek zorunda kalmadım.
- Allahtan o kararı vermek zorunda kalmadım.

- Glücklicherweise musste nicht ich diese Entscheidung treffen.
- Glücklicherweise musste ich diese Entscheidung nicht treffen.

Ben daha önce asla oraya gitmek zorunda kalmadım.

Ich musste noch nie dort hingehen.

- Tom'la gitmek zorunda değildim.
- Tom'la gitmek zorunda kalmadım.

Ich musste nicht mit Tom gehen.

Ben daha önce asla böyle bir şey yapmak zorunda kalmadım.

Ich habe noch nie so etwas tun müssen.

- Yardımını istemiyorum.
- Senin yardımını istemiyorum.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

Ich will deine Hilfe nicht.

- Benim sizin yardımınıza ihtiyacımız yok.
- Senin yardımına kalmadım.
- Senin yardımına ihtiyacım yok.

- Ich brauche deine Hilfe nicht.
- Ich brauche eure Hilfe nicht.
- Ich brauche Ihre Hilfe nicht.

"Sen zaten Japon mutfağına alışık değil misin?" – "Alışmak zorunda kalmadım. O bana ilk görüşte aşık oldu!"

„Hast du dich schon an die japanische Küche gewöhnt?“ – „Daran musste ich mich nicht erst gewöhnen. Die habe ich von Anfang an geliebt!“