Translation of "Allahtan" in English

Allahtan, kimse yaralanmadı.

Fortunately, no one was hurt.

Allahtan, birincilik ödülünü kazandı.

Luckily, I won first prize.

Allahtan, o iyi bir koltuk buldu.

Luckily, he found a good seat.

- Allahtan iki şoför de emniyet kemeri takıyordu.
- Bereket versin ki iki şoför de emniyet kemeri takıyordu.

Luckily, both of the drivers were wearing seat belts.

- Ne mutlu ki o kararı vermek zorunda değildim.
- Neyse ki o kararı vermek zorunda kalmadım.
- Şansıma o kararı vermek zorunda kalmadım.
- Allahtan o kararı vermek zorunda kalmadım.

Luckily, I didn't have to make that decision.