Examples of using "Allahtan" in a sentence and their french translations:
Allahtan, kimse yaralanmadı.
Heureusement, personne ne fut blessé.
Allahtan, birincilik ödülünü kazandı.
Heureusement j'ai gagné le premier prix.
- Ne mutlu ki o kararı vermek zorunda değildim. - Neyse ki o kararı vermek zorunda kalmadım. - Şansıma o kararı vermek zorunda kalmadım. - Allahtan o kararı vermek zorunda kalmadım.
Heureusement, je n'ai pas eu à prendre cette décision.