Translation of "Izlenim" in German

0.003 sec.

Examples of using "Izlenim" in a sentence and their german translations:

O bir izlenim bıraktı.

Das hat Eindruck gemacht.

Tom kötü bir izlenim bıraktı.

Tom hat einen schwachen Eindruck hinterlassen.

İyi bir izlenim bırakacağından eminim.

Du wirst bestimmt einen guten Eindruck machen.

Tom iyi bir izlenim bıraktı.

Tom hat einen guten Eindruck hinterlassen.

İyi bir ilk izlenim bırakmak istedim.

Ich wollte einen guten ersten Eindruck machen.

Tom iyi bir ilk izlenim vermedi.

- Tom erweckte keinen guten ersten Eindruck.
- Der erste Eindruck von Tom war kein guter.

Biz iyi bir ilk izlenim yapmalıyız.

Wir müssen einen guten ersten Eindruck machen.

Benim hakkımda yanlış bir izlenim almanızı istemem.

- Ich möchte nicht, dass du einen falschen Eindruck von mir bekommst.
- Ich möchte nicht, dass ihr einen falschen Eindruck von mir bekommt.
- Ich möchte nicht, dass Sie einen falschen Eindruck von mir bekommen.

Hikayenin ona yanlış bir izlenim vereceğinden korkuyorum.

Ich glaube, diese Geschichte wird ihm einen falschen Eindruck geben.

Alplerin manzarası bende kalıcı bir izlenim bıraktı.

Die Alpenlandschaft hinterließ bei mir einen bleibenden Eindruck.

Onun konuşması benim üzerimde iyi bir izlenim bıraktı.

Seine Rede machte einen guten Eindruck auf mich.

Bu kitap onun üzerinde kalıcı bir izlenim bıraktı.

Dieses Buch hat einen bleibenden Eindruck bei ihr hinterlassen.

Sen onun üzerinde bayağı bir izlenim bırakmış olmalısın.

Du musst sie ganz schön beeindruckt haben.

- Bunu nasıl buluyorsun?
- Bu sende nasıl bir izlenim bıraktı?

Welchen Eindruck macht das auf dich?

O sanki senin üzerinde bayağı izlenim bırakmış gibi görünüyor.

Er scheint dich schwer beeindruckt zu haben.

-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.

Diese Werbung hinterlässt einen starken Eindruck - besonders die Musik. Sie geht dir nicht aus dem Kopf.