Translation of "Hissetmeye" in German

özgür hissetmeye başladım.

die die Gesellschaft an mich stellte.

Yakışıksız hissetmeye başlıyorum.

- Langsam fühle ich mich fehl am Platze.
- Langsam fühle ich mich deplatziert.

- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
- Tom kendini garip hissetmeye başlıyordu.

Es wurde Tom allmählich unangenehm.

O kötü hissetmeye başladı.

Er begann, sich schlecht zu fühlen.

O korkmuş hissetmeye başladı.

Er begann sich zu fürchten.

Tom dışlanmış gibi hissetmeye başlıyordu.

Tom fing an, sich ausgeschlossen zu fühlen.

Tom kendini uykulu hissetmeye başlıyordu.

- Tom fing an, Müdigkeit zu verspüren.
- Langsam wurde Tom müde.

Tom kendini aç hissetmeye başlıyordu.

- Tom fing an, Hunger zu verspüren.
- Langsam bekam Tom Hunger.

Tom kendini yorgun hissetmeye başlıyordu.

Tom begann müde zu werden.

Tom biraz daha iyi hissetmeye başlıyor.

Es geht Tom schon ein wenig besser.

Tom kendini ihmal edilmiş hissetmeye başlıyordu.

Tom fing an, sich missachtet zu fühlen.

Tom kendini biraz suçlu hissetmeye başladı.

Bei Tom machte sich ein schlechtes Gewissen bemerkbar.

Çince konuştuğumda içim rahat hissetmeye başlıyorum.

Langsam fühle ich mich sicher, wenn ich Chinesisch spreche.

Bay Beyaz kısa sürede suçlu hissetmeye başladı.

- Herr White begann sich bald schuldig zu fühlen.
- Herr Weiß bekam alsbald ein schlechtes Gewissen.

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

Man wird im Wasser viel entspannter.

O bir iş bulmak için başarısız olduğunda, Tom çaresiz hissetmeye başladı.

Als er keine Arbeit fand, fühlte sich Tom verzweifelt.

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor.

Menschen mit amputierten Gliedmaßen spüren diese weiterhin, so, als wären sie noch da.