Examples of using "Gelinmesine" in a sentence and their german translations:
- Tom çelişkili olmaya katlanamaz. - Tom kendisine karşı gelinmesine tahammül edemiyor. - Tom'un kendisiyle ters düşülmesine tahammülü yok.
Tom kann Widerspruch nicht ertragen.
- "Bilim insanları insan klonlamaya yaklaştı mı?" "O aşamaya gelinmesine daha çok var." - "Bilim insanları insan kopyalamanın neresinde?" "Henüz yanına bile yaklaşmış değiller."
„Sind die Wissenschaftler bald soweit, dass sie einen Menschen klonen können?“ – „Noch lange nicht.“