Translation of "Fırlattı" in German

0.007 sec.

Examples of using "Fırlattı" in a sentence and their german translations:

Mektubu ateşe fırlattı.

Er warf den Brief ins Feuer.

Topu duvara fırlattı.

Er warf den Ball gegen die Wand.

Kitabı ateşe fırlattı.

Er warf das Buch ins Feuer.

Onlar şapkalarını havaya fırlattı.

Sie warfen ihre Hüte in die Luft.

Balıkçı oltayı suya fırlattı.

Der Angler warf die Leine ins Wasser.

Tom telefonu duvara fırlattı.

Tom warf das Telefon gegen die Wand.

Çocuk kurbağaya bir taş fırlattı.

Der Junge schmiss einen Stein nach dem Frosch.

Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.

- Tom bewarf Maria mit einem Ei.
- Tom warf ein Ei nach Maria.
- Tom bewarf Marie mit einem Ei.

Çocuk kediye bir taş fırlattı.

Das Kind hat einen Stein nach der Katze geworfen.

Gitarist kendini kalabalığın içine fırlattı.

Der Gitarrist schmiss sich in die Menge.

Kim köpeğime bir taş fırlattı?

Wer warf den Stein auf meinen Hund?

Mark topu istediğinden daha yükseğe fırlattı.

Markku warf den Ball höher, als er wollte.

- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.

Er warf den Ball.

Tom elma çekirdeğini çöp kutusuna fırlattı.

Tom warf das Apfelgehäuse in den Mülleimer.

Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik I'i fırlattı.

Die Sowjetunion startete Sputnik I im Jahre 1957.

Şişeyi ondan aldı ve pencereden dışarı fırlattı.

Sie nahm ihm die Flasche weg und warf sie aus dem Fenster.

Tom ellerini havaya doğru fırlattı ve vazgeçtiğini söyledi.

Tom nahm die Hände hoch und sagte, dass er sich ergebe.

Tom cam vazolardan birini aldı ve onu Mary'ye fırlattı.

Tom griff sich eine der Glasvasen und warf sie nach Mary.