Translation of "Elleriyle" in German

0.120 sec.

Examples of using "Elleriyle" in a sentence and their german translations:

Tom elleriyle çalışır.

Tom arbeitet mit seinen Händen.

Tom elleriyle alkışladı.

Tom klatschte.

Kendi elleriyle yaptığı ev.

das Haus, das er mit seinen eigenen Händen gebaut hat.

Tom elleriyle heyecanla alkışladı.

Tom klatschte aufgeregt.

Tom yüzünü elleriyle kapattı.

Tom verbarg sein Gesicht mit den Händen.

- Bazı insanlar elleriyle suşi yer.
- Bazı insanlar suşiyi elleriyle yerler.

Manche Leute essen Sushi mit den Händen.

Basit araçlar ve çıplak elleriyle,

Mit einfachen Werkzeugen und mit seinen bloßen Händen

Elleriyle bir demir çubuğu eğebilir.

- Er kann eine Eisenstange mit seinen Händen verbiegen.
- Er kann mit den Händen eine Eisenstange verbiegen.

Tom çıplak elleriyle bir balık yakaladı.

- Tom hat mit bloßen Händen einen Fisch gefangen.
- Tom fing mit bloßen Händen einen Fisch.

Ben okuldayken, solak çocuklar sağ elleriyle yazmaları için zorlanırdı.

Als ich auf der Schule war, wurden linkshändige Kinder gezwungen, mit der rechten Hand zu schreiben.

- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.

Die Leute aus Dagestan waren verblüfft über ein kirgisches Mädchen, das in Moskau mit eigenen Händen ein Wunder vollbrachte.

- Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik.
- Tom'un elleriyle yaptığı küçümseyen jesti nasıl yorumlayacağımızı bilmiyorduk.

Wir wussten nicht, wie wir Toms wegwerfende Handbewegung verstehen sollten.

- Tom elleriyle iyidir ve çok sayıda ilginç şeyler yaptı.
- Tom ellerini iyi kullanıyor. Birçok ilginç şey yaptı.
- Tom'un el becerisi iyi. Birçok ilginç şeye imza attı.

Tom ist ein geschickter Handwerker und hat viel Interessantes hergestellt.