Translation of "çıplak" in Portuguese

0.008 sec.

Examples of using "çıplak" in a sentence and their portuguese translations:

Adam çıplak.

O homem está nu.

Kadın çıplak.

- A mulher está nua.
- A mulher está pelada.

Tom çıplak.

O Tom está nu.

Çıplak uyurum.

Durmo pelado.

Onu çıplak gördüm.

- Vi-a nua.
- Eu a vi nua.

Çocuklar çıplak ayaklıydılar.

As crianças estavam descalças.

Çıplak ayak yürüdü.

Ele andou descalço.

Çocuklar çıplak yüzüyorlardı.

As crianças estavam nadando nuas.

Tom çıplak değil.

- Tom não está pelado.
- Tom não está nu.

Tom'u çıplak gördüm.

Eu vi Tom pelado.

Ben çıplak değilim.

Eu não estou nu.

çıplak mı çıkarıyorsun ekrana?

Você está tirando a roupa nua na tela?

Bunu çıplak gözle görebilirsiniz.

- Vocês podem vê-lo a olho nu.
- Você pode vê-lo a olho nu.

O yerde çıplak uyandı.

- Ela acordou pelada no chão.
- Ela acordou nua no chão.

Tom'u çıplak görmek istemiyorum.

Eu não quero ver Tom pelado.

O, denize çıplak daldı.

Ela mergulhou pelada no mar.

O dışarıya çıplak koştu.

Ele correu para fora pelado.

Onlar parkta çıplak koştu.

Correram nus no parque.

Bakteriler çıplak gözle görülmezler.

As bactérias são invisíveis a olho nu.

Atomlar çıplak gözle görülemez.

Os átomos não são visíveis a olho nu.

Tom belden yukarısı çıplak.

Tom está nu da cintura para cima.

Atomlar çıplak gözle görülemezler.

Os átomos não podem ser vistos a olho nu.

Basit araçlar ve çıplak elleriyle,

Usando ferramentas básicas e as suas próprias mãos,

Kapat gözlerini! Tom çıplak dolaşıyor.

Feche os olhos! Tom está andando por aí pelado.

Beni çıplak görünce gülmeye başladı.

- Ao ter-me visto nu, ela começou a rir.
- Ao me ver nu, ela começou a rir.

O yarı çıplak dışarıya koştu.

Ela correu para fora seminua.

Çıplak ayakla ateşin üzerinde yürüdü.

Ele andou descalço sobre o fogo.

Yazın gölette çıplak yüzmeyi severim.

No verão, eu gosto de nadar nua na lagoa.

Tom Mary'yi hiç çıplak görmedi.

Tom nunca viu Maria nua.

O, çıplak elleriyle onu boğdu.

Ela o sufocou com as próprias mãos.

Tom sahilde çıplak ayakla koştu.

Tom correu descalço na praia.

- Evde çıplak ayakla gitmeyi tercih ederim.
- Evde çıplak ayakla gezmeyi tercih ederim.

- Prefiro andar descalço em casa.
- Prefiro andar descalça em casa.

Evinin etrafında çıplak koşmanın nesi var?

O que há de errado em correr pelado em volta de sua casa?

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

Quando Mary viu Tom pelado, começou a rir.

Minik parçacıkları çıplak gözle görmek zordur.

Partículas diminutas são dificilmente visíveis a olho nu.

Çimlerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmayı severim.

Eu adoro andar descalço na grama.

Gökyüzündeki garip cisim çıplak gözle görülebilirdi.

O estranho objeto no céu podia ser visto a olho nu.

Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.

Vi um homem parado nu sob a cascata.

Kendi evinde çıplak olmanın ne sakıncası var?

O que há de errado em ficar nu em sua própria casa?

Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

As mulheres desfilaram seminuas.

Bakın, çocuklar suyun içinde çıplak ayakla yürüyor.

Olha, os meninos estão andando descalços na água.

- O, sıcak korlar üzerinde çıplak ayakla yürüdü.
- Kızgın kömürler üzerinde yalınayak yürüdü.

- Ela andou descalça sobre a brasa.
- Ela caminhou descalça sobre brasas.