Translation of "Arabasında" in German

0.004 sec.

Examples of using "Arabasında" in a sentence and their german translations:

- Tom arabasında.
- Tom onun arabasında.

Tom sitzt in seinem Wagen.

O arabasında yaşar.

Er wohnt in seinem Wagen.

Tom, arabasında oturuyor.

Tom sitzt in seinem Auto.

Tom arabasında kaldı.

- Tom blieb in seinem Wagen.
- Tom blieb in seinem Auto.

Tom arabasında değil.

Tom ist nicht in seinem Auto.

Tom arabasında uyuyor.

Tom schläft in seinem Auto.

- Tom, Mary'nin arabasında Mary'yi gördü.
- Tom, Mary'yi arabasında gördü.

Tom sah Maria in ihrem Auto.

Tom, Mary'yi arabasında bekliyor.

- Tom wartet in seinem Wagen auf Maria.
- Tom ist in seinem Wagen und wartet auf Maria.

Tom kendi arabasında yaşar.

Tom haust in seinem Auto.

Tom şemsiyesini arabasında unuttu.

Tom hat seinen Regenschirm in seinem Auto vergessen.

Tom'un arabasında ne yapıyorsun?

Was machst du in Toms Auto?

Tom arabasında, değil mi?

Tom sitzt in seinem Wagen, nicht wahr?

Genellikle arabasında şarkı söyler.

Er singt oft im Auto.

Tom'un arabasında bir kız vardı.

In Toms Wagen saß ein Mädchen.

Tom bir kamp arabasında yaşıyor.

Tom wohnt im Campingwagen.

Babam bana arabasında bir lastik değiştirtti.

Mein Vater hat mich einen Reifen seines Autos wechseln lassen.

Mary süpermarkette iken Tom arabasında kaldı.

Während Maria im Supermarkt war, blieb Tom in seinem Auto.

Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bırakmış olabilir.

Vielleicht hat Tom seinen Schirm in Marias Wagen liegenlassen.

Mary sık sık arabasında şarkı söyler.

Maria singt oft im Auto.

Tom sık sık arabasında şarkı söyler.

Tom singt oft im Auto.

Gerçekten Tom'un arabasında Boston'a gitmiyorsun, değil mi?

Du fährst doch nicht wirklich in Toms Auto nach Boston? Oder?

Tom, Mary'den ayrıldıktan sonra bir süre arabasında yaşadı.

Tom wohnte eine Zeitlang im Auto, nachdem er mit Maria Schluss gemacht hatte.

Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi.

- Tom wartete in seinem Wagen auf der der Bank gegenüberliegenden Straßenseite.
- Tom wartete auf der Straßenseite gegenüber der Bank in seinem Wagen.