Translation of "Öncelik" in German

Öncelik okul üniformasıydı.

Das Erste war die Schuluniform.

Şimdiki öncelik bu.

Das hat oberste Priorität.

Öncelik sırasına karar vermeliyim.

Ich muss Prioritäten setzen.

Üretkenliğe öncelik vermek için programlıyız.

Wir sind darauf getrimmt, Produktivität zu priorisieren.

O yüzden bunu öncelik yapmanız lazım.

Sie müssen also nur priorisieren.

Ona bunun bir öncelik olduğunu söyle.

Sag es ihm, das ist sehr wichtig!

Tom her zaman kendine öncelik tanır.

Tom ist sich stets selbst am wichtigsten.

Kaynaklarınız sınırlı olduğunda öncelik sıralaması yapmanız gerekir.

Wenn deine Mittel begrenzt sind, dann musst du Prioritäten setzen.

Muhtemelen çölde bunu yapmak akıllıcadır. Birinci öncelik: Suyunuzu ihmal etmeyin.

In der Wüste ist das vermutlich schlau. Höchste Priorität: Hydriert bleiben.