Translation of "Yapılacağını" in French

0.005 sec.

Examples of using "Yapılacağını" in a sentence and their french translations:

Ne yapılacağını biliyorum.

Je connais la chanson.

Onun nasıl yapılacağını biliyorum.

- Je sais comment faire.
- Je sais comment le faire.

Gerçekten ne yapılacağını bilmiyorum.

Je ne sais vraiment pas quoi faire.

Bunun nasıl yapılacağını size öğretebilirim.

- Je peux t'apprendre à faire ça.
- Je peux vous apprendre à faire ça.

O nasıl bahis yapılacağını bilir.

Il sait comment parier.

Nasıl hokkabazlık yapılacağını biliyor musun?

Est-ce que tu sais jongler ?

Onun nasıl yapılacağını bana öğret.

Apprends-moi comment on fait.

Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.

Il sait comment faire une radio.

O bana nasıl kek yapılacağını gösterdi.

- Il m'a appris à faire un gâteau.
- Il me montra comment confectionner un gâteau.
- Il me montra comment faire un gâteau.

Annem bana nasıl "osechi" yapılacağını öğretti.

Ma mère m'a enseigné comment faire les "osechi".

Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?

- Peux-tu m'apprendre à voler ?
- Pouvez-vous m'apprendre à voler ?

Onlar büyük bir barajın yapılacağını söylüyorlar.

Ils disent qu'un grand barrage sera construit.

Ne yapılacağını bilemeyince onun tavsiyesini istedim.

Ne sachant pas quoi faire, je lui ai demandé conseil.

Tom ne yapılacağını bilir, buna eminim.

Je suis sûr que Tom saura quoi faire.

Tom ne yapılacağını bize neden söylemedi?

Pourquoi Tom ne nous a-t-il pas dit quoi faire ?

Tom Mary'ye işlerin nasıl yapılacağını gösterdi.

- Tom montra les cordes à Mary.
- Tom a montré les cordes à Mary.

Annem bana miso çorbasının nasıl yapılacağını öğretti.

Ma mère m'a enseigné à faire la soupe de miso.

Buradaki birisi bunun nasıl yapılacağını biliyor mu?

- Quelqu'un ici sait-il comme le faire ?
- Quelqu'un ici sait-il comme faire ceci ?

Tom zaten onun nasıl yapılacağını bildiğini söylüyor.

Tom dit qu'il sait déjà comment faire cela.

Bunun nasıl yapılacağını biri bana anlatabilir mi?

Est-ce que quelqu'un peut me dire comment faire ça ?

Onun nasıl yapılacağını arama, kendini nasıl önlemeyeceğini bul.

Ne cherche pas comment faire, trouve comment ne pas t'empêcher.

Eğer erkek kardeşim burada olsaydı, ne yapılacağını bilebilirdi.

Si mon frère était là, il saurait quoi faire.

Ne yapılacağını bana anlatmana gerek yok. Ben zaten biliyorum.

Tu n'as pas besoin de me dire quoi faire. Je le sais déjà.

Tom şimdi burada olsaydı bize bunun nasıl yapılacağını gösterirdi.

Si Tom était ici, il nous montrerait comment le faire.

- Onun nasıl yapılacağını bana göster.
- Bunu nasıl yapacağımı bana göster.

Montre-moi comment faire.

- Bunun nasıl yapılacağını biliyor musun?
- Bunu nasıl yapacağını biliyor musun?

- Savez-vous comment faire ceci ?
- Sais-tu comment faire ceci ?

Onun daha açık olması için tonlamanın nasıl yapılacağını açıklamak kolay değil.

Il n'est pas simple d'expliquer comment on doit le prononcer pour que ce soit univoque.

- Onu nasıl yapacağımı bana göster, lütfen.
- Onun nasıl yapılacağını bana gösterin, lütfen.

- Montre-moi comment faire, s'il te plaît.
- Montrez-moi comment faire, s'il vous plaît.

Bunun nasıl yapılacağını öğrenmek için yalnız bir çare var. Bunu Tom'a sor.

Il n'y a qu'une façon de savoir comment faire cela. Demander à Tom.

- Tom'un onu nasıl yapacağını bildiğini sanmıyorum.
- Tom'un onun nasıl yapılacağını bildiğini sanmıyorum.

- Je ne pense pas que Tom sache comment faire ça.
- Je ne pense pas que Tom sache le faire.

- Ne yapacağımı bana göster.
- Ne yapılacağını bana göster.
- Bana ne yapacağımı göster.

Montre-moi quoi faire.

- Pazartesi günü sana nasıl paten yapılacağını öğreteceğim.
- Gelecek Pazar size nasıl kayılacağını öğreteceğim.

Je t'enseignerai le skate dimanche prochain.