Translation of "Yabancıyla" in French

Ben yabancıyla evlendim.

J’épousais des étrangères.

O, bir yabancıyla evli.

Elle est mariée à un étranger.

O, ormanda iki yabancıyla karşılaştı.

Dans les bois, elle rencontra deux étrangers.

Şimdiye kadar bir yabancıyla konuşmadım.

Jusqu'à présent, un étranger ne m'a jamais adressé la parole.

Ben bir yabancıyla otel odasını paylaşmak istemiyorum.

Je ne veux pas partager la chambre d'hôtel avec un inconnu.

Ebeveynlerim kız kardeşimin bir yabancıyla evlenmesine karşı.

Mes parents s'opposent à ce que ma sœur épouse un étranger.

İki yabancıyla tanıştım: bir Kanadalı ve bir Britanyalı.

J'ai rencontré deux étrangers, un du Canada, un autre d'Angleterre.

- O bir yabancı ile evli.
- O, bir yabancıyla evli.

Elle est mariée à un étranger.