Translation of "Karşılaştı" in French

0.009 sec.

Examples of using "Karşılaştı" in a sentence and their french translations:

Görkemli bir sonla karşılaştı,

a connu une fin glorieuse,

O beklenmedik engellerle karşılaştı.

Il rencontra des obstacles imprévus.

O, hayallerindeki adamla karşılaştı.

- Elle a rencontré l'homme de ses rêves.
- Elle rencontra l'homme de ses rêves.

Tom, Mary ile karşılaştı.

Tom rencontra Marie.

şehre giderek askerlik arkadaşıyla karşılaştı

est allé à la ville et a rencontré son ami militaire

John okula giderkenMary ile karşılaştı.

John a rencontré Marie en allant à l'école.

O, ormanda iki yabancıyla karşılaştı.

Dans les bois, elle rencontra deux étrangers.

Sally istasyonda Harry ile karşılaştı.

Sally a rencontré Harry à la gare.

Ormanda, iki yabancı ile karşılaştı.

Dans les bois, elle rencontra deux étrangers.

Çoğu insanın karşılaştığı biriyle karşılaştı.

Elle a rencontré quelqu'un que beaucoup de monde rencontre.

O, dükkânda amcası ile karşılaştı.

- Elle a rencontré son oncle dans le magasin.
- Elle rencontra son oncle dans le magasin.

O beklenmedik bir engelle karşılaştı.

- Il rencontra un obstacle imprévu.
- Il a rencontré un obstacle inattendu.

Bir gün, ormanda bir kurtla karşılaştı.

Un jour, elle rencontra un loup dans les bois.

O bir trafik kazası ile karşılaştı.

Il a eu un accident de la route.

Tom okula giderken Mary ile karşılaştı.

Tom a rencontré Mary en allant à l'école.

O, onunla ilk kez Boston'da karşılaştı.

Elle l'a rencontré pour la première fois à Boston.

- Tom biriyle tanıştı.
- Tom birisiyle karşılaştı.

Tom a rencontré quelqu'un.

Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.

Son nouveau livre a eu un accueil favorable.

Ve Albuera'da yolda Beresford'un daha büyük ordusuyla karşılaştı.

et rencontra la plus grande armée de Beresford en route à Albuera.

Ne yazık ki, Brian kötü hava ile karşılaştı.

Malheureusement, Brian a eu du mauvais temps.

Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.

Aussi étrange que cela puisse paraître, il a rencontré une personne qu'on disait morte.

Bir sabah, o, caddede beklenmedik şekilde onunla karşılaştı.

Un matin, elle le rencontra de manière inopinée, dans la rue.

Onlar öğrenci iken o onunla ilk kez karşılaştı.

Elle l'a rencontré pour la première fois lorsqu'ils étaient étudiants.

Tom bu sabah okula giderken Mary ile karşılaştı.

Tom a rencontré Mary ce matin en allant à l'école.

- Tom sokakta komşusuyla karşılaştı.
- Tom sokakta komşusuna rastladı.

Tom a rencontré sa voisine dans la rue.

Parkta yapılan yürüyüş sırasında o, kazara eski arkadaşıyla karşılaştı.

Lors d'une promenade dans le parc, elle rencontra par hasard son ancienne amie.

Birkaç savaşla karşılaştı . Ama her seferinde başarısız oldu. Bundan sonra,

Mais cela a échoué à chaque fois. Après cela, le gouvernement de réconciliation de la

Ve Montebello'da onu ikiye bir aşan Avusturyalı bir güçle karşılaştı. Lannes

et, à Montebello, rencontra une force autrichienne qui la surpassait en nombre de deux contre un. Lannes