Translation of "Veriyorlar" in French

0.003 sec.

Examples of using "Veriyorlar" in a sentence and their french translations:

çok büyük cezalar veriyorlar

ils donnent des punitions énormes

Onlar özgürlük için mücadele veriyorlar.

Ils combattent pour la liberté.

Neye önem veriyorlar, fikriniz var mı?

Avez-vous une idée de ce qui lui importe ?

Düz dünya'cılar yine şu örneği veriyorlar

les terres plates donnent à nouveau l'exemple suivant

Onlar şu anda bir mola veriyorlar.

Pour le moment, ils font une pause.

Bu saate bir yıl garanti veriyorlar.

Cette montre est garantie un an.

Ve öğretmenlere çok daha az ücret veriyorlar.

et paient moins bien leurs enseignants.

Ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.

Et ils sonnent l'alarme pour leur avenir.

Vücudumuzun nasıl çalıştığıyla alakalı bize birçok veri veriyorlar.

Elles nous révèlent énormément de choses sur le fonctionnement de notre corps.

Tom ve Mary Cuma gecesi bir parti veriyorlar.

Tom et Mary organisent une fête vendredi soir.

Ya da gazetedeki ve ya televizyondaki işine son veriyorlar

Ou ils terminent leur travail dans le journal ou à la télévision

Onlar bu gece Amerikan Büyükelçiliğinde büyük bir balo veriyorlar.

Ils donnent un grand bal à l'ambassade américaine ce soir.

Yaramaz çocuklar arkadaşına kızın saçını çekmesi için gaz veriyorlar.

Les vilains garçons ont continué d'inciter leur ami à tirer les cheveux de la fille.

- Doktorlar günde üç öğün beslenmeyi salık veriyorlar.
- Doktorlar günde üç öğün beslenmeyi tavsiye ediyorlar.

Les médecins conseillent trois repas par jour.

- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.
- Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.

Pourquoi suis-je le seul dont ils se plaignent ? Ils veulent juste faire de moi un exemple et m'utilisent comme bouc émissaire.