Translation of "Tavır" in French

Ve bu tavır,

C'est-à-dire que :

Bana karşı saldırgan bir tavır takındı.

Il adoptait une attitude agressive à mon égard.

Herkes yasadışı yabancılar karşı düşmanca bir tavır aldı.

Tout le monde a adopté une attitude hostile envers les immigrés clandestins.

Bu aslında tavır ve bir tür şakadan hoşlanma meselesi.

C'est en fait une question d'attitude de fait, et aussi le goût d'une sorte de blague.

Bir tür… pişmanlık duymayan bir tavır sergiliyorlar, ama bu biraz üzücü: 'Evet,

Ils expriment une sorte d'attitude… pas de regret, mais c'est un peu triste: «Ouais, eh bien, nous n'allons