Translation of "Satıyor" in French

Kim satıyor?

Que vendez-vous ?

- Spor ayakkabı satıyor musun?
- Spor ayakkabı satıyor musunuz?
- Spor ayakkabısı satıyor musunuz?

Vendez-vous des chaussures de sport ?

Dükkân sebze satıyor.

Le magasin vend des fruits et légumes.

Bunu kim satıyor?

- Qui vend ça ?
- Qui vend ceci ?
- Qui vend ça ?

O viski satıyor.

Il vend du whisky.

O meyve satıyor.

Il vend des fruits.

O ne satıyor?

Que vend-t-il ?

Tom ne satıyor?

Que vend Tom ?

Mary ne satıyor?

Que vend Marie ?

Onlar ne satıyor?

- Que vendent-ils ?
- Que vendent-elles ?

Tom evini satıyor.

Tom vend sa maison.

Tom kahve satıyor.

Tom vend du café.

O, çiçek satıyor.

Il vend des fleurs.

Onlar ayakkabı satıyor.

- Ils vendent des chaussures.
- Elles vendent des chaussures.

O, Fransa'da araba satıyor.

Il vend des voitures en France.

Kardeşin evini neden satıyor?

Pourquoi ton frère a-t-il vendu sa maison ?

O, eczanede ilaç satıyor.

Elle vend des médicaments à la pharmacie.

Yeni bir şapka satıyor.

Elle vend un nouveau chapeau.

Çalar saat satıyor musunuz?

Vendez-vous des réveils ?

O, konserlerde uyuşturucu satıyor.

Elle vend de la drogue dans les lieux de concerts.

Bu kitap çok satıyor.

Ce livre se vend comme des petits pains.

Mini diskler satıyor musunuz?

Vous vendez des mini-disques ?

Burada önceden bilet satıyor musunuz?

Vendez-vous ici des billets à l'avance ?

Burada masa lambaları satıyor musunuz?

Vendez-vous des lampes de bureau ici ?

Dükkân, meyve ve sebze satıyor.

Le magasin vend des fruits et légumes.

O vintaj bir şapka satıyor.

Elle vend un ancien chapeau.

O, Chelsea'de deniz kabukları satıyor.

Les chaussettes de l'archiduchesse sont-elles sèches, archi-sèches ?

Bu kitap Japonya'da iyi satıyor.

Ce livre se vend bien au Japon.

Bu mağaza, kullanılmış kitapları satıyor.

Ils vendent des livres d'occasion dans ce magasin.

Xavier pazarda avokado ekmeği satıyor.

Xavier vend du pain à l'avocat au marché.

Dükkan her türlü süs eşyası satıyor.

Le magasin vend toutes sortes de brols.

Gençler için kitaplar bugünlerde iyi satıyor.

Les livres pour les jeunes se vendent bien ces jours-ci.

Bu bakkal sadece organik gıda satıyor.

- Cette épicerie ne vend que de la nourriture bio.
- Cette épicerie ne vend que des aliments bio.

Tatlı satıyor, ki biraz para kazanabilsin.

Elle vend des bonbons afin qu'elle puisse se faire un peu d'argent.

Teröristler saldırıları karşılamak için sahte mal satıyor,

Les terroristes vendent des faux pour financer des attaques