Translation of "Ayakkabı" in French

Ayakkabı bağlarını bağla.

- Attache tes lacets.
- Noue tes lacets.
- Fais tes lacets.

Ayakkabı ölçün nedir?

- Quelle pointure faites-vous ?
- Quelle pointure fais-tu ?

Eğer ayakkabı uyarsa....

Qui se sent morveux, qu'il se mouche...

Onlar ayakkabı giymiyorlar.

Ils ne portent pas de chaussures.

Ayakkabı bağlarımı bağladım.

J’attachais mes lacets.

Neden ayakkabı giymiyorsun?

Pourquoi ne portes-tu pas de chaussures ?

Ayakkabı giymeye alışığız.

Nous sommes habitués à porter des chaussures.

Bu ayakkabı parlatılmalı.

Ces souliers ont besoin d'être cirés.

Tom ayakkabı giymiyordu.

Tom ne portait pas de chaussures.

Camide ayakkabı giymeyin.

N'allez pas avec des souliers dans cette mosquée.

Onlar ayakkabı satıyor.

- Ils vendent des chaussures.
- Elles vendent des chaussures.

Bir çift ayakkabı aldım.

J'ai acheté une paire de chaussures.

Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.

Les chaussures se vendent par paires.

Onlar ayakkabı olmadan yürüyorlar.

Ils marchent pieds nus.

Benim ayakkabı bağlarım çözüldü.

Mes lacets se défirent.

Biz ayakkabı giymeye alışkınız.

- Nous sommes habitués à porter des chaussures.
- Nous sommes habituées à porter des chaussures.

Kaç numara ayakkabı giyiyorsunuz?

Quelle pointure faites-vous ?

Onun ayakkabı numarası ne?

Quelle est sa pointure ?

Ayakkabı satın almak istiyorum.

Je dois acheter des chaussures.

Tom'un ayakkabı bağcıkları çözük.

Les lacets de Tom sont défaits.

Tom ayakkabı bağlarını bağladı.

Tom attachait ses lacets.

- Ayakkabı satarım.
- Pabuç satarım.

Je vends des chaussures.

Ayakkabı atın toynağına düştü.

Le fer est tombé du sabot du cheval.

Ben evimde ayakkabı giymem.

Je ne porte pas de chaussures chez moi.

Bir takım ayakkabı istiyorum.

J'aimerais des chaussures.

- O bir ayakkabı dükkânı çalıştırıyor.
- O bir ayakkabı dükkânı işletir.

Il dirige un magasin de chaussures.

Ve bir ayakkabı ördüklerini söylediler.

Ils ont changé le processus et juste tricoté la chaussure.

Sizce Tom'un ayakkabı ölçüsü nedir?

Quel est la pointure de Tom à ton avis?

Bana bir çift ayakkabı aldım.

Je me suis acheté une paire de chaussures.

Dün bir ayakkabı mağazasına gittim.

J'ai été dans un magasin de chaussures hier.

Bu ayakkabı çiftini deneyebilir miyim?

Puis-je essayer cette paire de chaussures?

Ayakkabı bağcıklarını senin için bağlamayacağım.

Je ne vous attache pas les lacets.

O, kaç numara ayakkabı giyiyor?

- Quelle est sa pointure?
- Quelle taille en chaussure fait-il?

Bu, farklı bir çift ayakkabı.

C'est une paire de chaussures différentes.

Bu ayakkabı bir boy büyüktür.

Cette chaussure est une taille plus grande.

Yeni bir ayakkabı almak zorundayım.

Je dois acheter de nouvelles chaussures.

Çocuklar Noel için ayakkabı aldı.

Les enfants ont reçu des chaussures pour Noël.

- Spor ayakkabı satıyor musun?
- Spor ayakkabı satıyor musunuz?
- Spor ayakkabısı satıyor musunuz?

Vendez-vous des chaussures de sport ?

- Tom makosenlerini giyiyordu.
- Tom'un ayağında makosen ayakkabı vardı.
- Tom makosen ayakkabı giyiyordu.

Tom portait des mocassins.

- Kendime yeni bir ayakkabı satın alıyorum.
- Kendime yeni bir çift ayakkabı alıyorum.

Je m'achète une nouvelle paire de chaussures.

Amcam bana bir çift ayakkabı verdi.

Mon oncle m'a donné une paire de chaussures.

Dün bir çift siyah ayakkabı aldı.

Il a acheté une paire de chaussures noires hier.

O bir çift ayakkabı satın aldı.

Il a acheté une paire de chaussures.

Henüz yeni bir çift ayakkabı aldım.

Je viens d'acheter une nouvelle paire de chaussures.

En son ne zaman ayakkabı aldın?

Quand as-tu acheté des chaussures pour la dernière fois ?

Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.

Mon lacet s'est coincé dans l'escalator.

Ben ayakkabı almak için burada değilim.

Je ne suis pas ici pour acheter des chaussures.

Bu yıl iki çift ayakkabı eskittim.

J'ai usé deux paires de chaussures cette année.

Bu biftek ayakkabı derisi kadar sert.

Ce steak est aussi dur que de la semelle.

O, yeni bir çift ayakkabı aldı.

Il a acheté une nouvelle paire de chaussures.

Tom üç çift ayakkabı satın aldı.

- Tom a acheté trois paires de chaussures.
- Tom acheta trois paires de chaussures.

Tom parasını bir ayakkabı kutusuna koydu.

Tom a mis son argent dans une boîte à chaussures.

Bana uyan herhangi bir ayakkabı bulamadım.

Je n'ai pas trouvé de chaussures qui m'aillent.

Tom ayakkabı giyiyordu, ama çorap giymiyordu.

Tom portait des chaussures mais ne portait pas de chaussettes.

Sonunda uygun bir çift ayakkabı buldum.

J'ai enfin trouvé une paire de chaussures qui me va.

Ben yeni bir çift ayakkabı aldım.

J'ai eu une nouvelle paire de souliers.

O, bana hoş bir çift ayakkabı verdi.

Elle me donna une belle paire de chaussures.

Yeni bir çift ayakkabı satın almak istiyorum.

- Je souhaite acheter une nouvelle paire de chaussures.
- Je veux acheter une nouvelle paire de chaussures.

- Tom ayakkabılarını ayakkabılığa koydu.
- Tom ayakkabılarını ayakkabı rafına koydu.

- Tom a posé ses chaussures sur le meuble à chaussures.
- Tom posa ses chaussures sur le meuble à chaussures.

- Bunlar bir çift ayakkabı daha.
- Bunlar bir çift pabuç daha.

C'est une autre paire de chaussures.