Translation of "Ormanın" in French

0.003 sec.

Examples of using "Ormanın" in a sentence and their french translations:

Aslan ormanın kralıdır.

Le lion est le roi de la jungle.

Mantarlar ormanın geri dönüşümcüleridir.

Les champignons sont les recycleurs de la forêt.

Neredeyse ormanın zihni gibi.

C'est une conscience.

Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.

Elle était hors de sa tanière près de l'orée de la forêt.

Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.

La nuit, les fruits de la forêt leur sont réservés.

Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı

L'abondance de vie frémissant dans la forêt

Aralıklı şimşekler, ormanın kasvetli karanlığını aydınlattı.

Des éclairs intermittents illuminaient la profonde obscurité de la forêt.

Yarın ormanın bize sunacağı maceraları kim bilir?

Qui sait quels défis la jungle nous réserve demain ?

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

La nuit, des bêtes fantastiques s'animent sous la canopée de la jungle.

Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için

Au plus profond de la forêt, le danger est grand la nuit.

Ve onu alıp puslu ormanın derinliklerine götürdü.

Il l'a emmenée dans la forêt brumeuse.

Bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.

que ça reviendrait à interférer avec le fonctionnement de la forêt.

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.

Sous la canopée, 2 % de la lumière de la lune parvient jusqu'au sol forestier.

Ormanın kenarında gördüğünüz şey çadır değil, daha ziyade bir saman yığınıdır.

Ce que vous voyez, en bordure du bois, n'est pas une tente mais un tas de foin.

Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.

La neige complique la recherche de nourriture sur le sol forestier. Elle doit chercher ailleurs.