Translation of "Aydınlattı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aydınlattı" in a sentence and their english translations:

Ay odayı aydınlattı.

The moon lit the room.

Mumlar odayı aydınlattı.

The candles made the room bright.

Yıldırım gökyüzünü aydınlattı.

The lightning lit up the sky.

Bir mum odayı aydınlattı.

A candle lighted the room.

Polis memuru rozetini aydınlattı.

The police officer flashed his badge.

Tom'un gülümsemesi odayı aydınlattı.

Tom's smile lit up the room.

- Çiçekler odayı canlandırdı.
- Çiçekler odayı aydınlattı.

The flowers brightened the room.

Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.

Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.

Aralıklı şimşekler, ormanın kasvetli karanlığını aydınlattı.

Intermittent flashes of lightning illuminated the dark gloom of the forest.

Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.

A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.

- Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
- Bir fincan kahve kafamı temizledi.

A cup of coffee cleared my head.