Translation of "Oluşuyor" in French

Üç ana elementten oluşuyor:

mais ils consistent en trois éléments principaux :

Yarısından çoğu gençlerden oluşuyor.

Plus de la moitié sont des jeunes,

Demir ve nikelden oluşuyor

composé de fer et de nickel

Komisyon 10 üyeden oluşuyor.

Le comité se compose de dix membres.

Heyet, beş üyeden oluşuyor.

Le comité se compose de cinq membres.

Komisyon sekiz üyeden oluşuyor.

Le comité se compose de huit membres.

Bir çok odadan oluşuyor tabi

Il se compose de nombreuses pièces.

Kurul bilimci ve mühendislerden oluşuyor.

Le comité est composé de scientifiques et d'ingénieurs.

Komite on iki üyeden oluşuyor.

Le comité est composé de douze membres.

Bu cümle beş kelimeden oluşuyor.

- Cette phrase a cinq mots.
- Cette phrase possède cinq mots.

Çalışma grubum on kişiden oluşuyor.

Mon groupe de travail se compose de dix personnes.

Vücudumuzun ne kadarı sudan oluşuyor.

De combien d'eau le corps humain est-il constitué?

Kulüp on tane kadından oluşuyor.

Le club est composé de dix femmes.

Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.

L'air est un mélange de gaz que nous ne pouvons pas voir.

Bu kitap serisi kırk sekiz ciltten oluşuyor.

- Cette collection est en quarante-huit volumes.
- Cette série de livres comporte quarante-huit tomes.

Daire üç küçük oda ve bir banyodan oluşuyor.

L'appartement se compose de trois petites chambres et d'une salle de bain.

Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.

Cette classe comprend 15 garçons et 28 filles.

Okyanus asitlenmesi, yüzde elli oranda hayvancılık kaynaklı sebeplerle oluşuyor.

50% de l’acidification des océans est due à l'élevage d'animaux.

Tabi bu olay manyetik alanların yer değiştirmesinden kaynaklı oluşuyor

bien sûr, cet événement est causé par le déplacement des champs magnétiques

- Komite on iki üyeden oluşuyor.
- Komite on iki üyeden oluşmaktadır.

Le comité est composé de douze membres.

- Tren on beş vagondan oluşmuştu.
- Tren on beş vagondan oluşuyor.

Le train se compose de quinze wagons.