Translation of "Noktaya" in French

Bu noktaya gelene kadar,

Quand nous atteignons ce moment,

Asıl önemli noktaya gelelim

Passons au point principal

Bu noktaya nasıl geldik?

Comment en sommes-nous arrivés là ?

Ve belki, belli noktaya kadar

Et peut-être, dans une certaine mesure,

Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.

Voici à nouveau des images du même endroit.

Hassas bir noktaya değindim mi?

Ai-je touché un point sensible ?

Güzel bir noktaya parmak bastın.

- Tu soulèves un bon point.
- Vous soulevez un bon point.

Biz bu noktaya nasıl geldik?

Comment en sommes-nous arrivés là?

Tüm ülkelerin kendileriyle boğulacağı noktaya yükselecek

. Par conséquent, le niveau des mers et des océans augmentera au point

O noktaya dokunduğunuz anda, kurtarılmaya hazırsınız demektir.

Quand on touche cela, on est prêt à être sauvé.

TK: Bence çok önemli bir noktaya değindiniz.

TK : C'est un aspect vraiment important.

Görünen o ki hassas bir noktaya dokunduk.

Il semble que nous avons touché une corde sensible.

Ve şimdi konuyu daha kapsamlı bir noktaya getireceğim.

Maintenant, je vais essayer de généraliser un peu.

Ve gördüğünüz gibi, önemli bir noktaya temas ediyormuşum,

Et là vous voyez, je voudrais que ça ait l'air d'aller quelque part,

Fadıl ve Leyla'nın sorunları geri dönülmez noktaya ulaştı.

Les problèmes de Fadil et de Layla ont atteint le point de non retour.

Ve bu noktaya nasıl gittiğimizi gösteren tüm diğer işaretler.

et tous les signes de comment nous en sommes arrivés là.

Şifreleme teknolojisi onun oldukça güvenilir olduğu noktaya göre gelişti.

Les technologies de chiffrement ont avancé au point d'être plutôt fiables.

Gemi yolculuğunda bir noktadan başlayıp aynı noktaya gelmenin yöntemini ise

la méthode de départ d'un point au même point de la croisière

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.

Vous avez assuré en nous menant jusqu'ici, mais là, c'est moi qui ai besoin d'un antivenin.