Translation of "Karanlıktı" in French

0.008 sec.

Examples of using "Karanlıktı" in a sentence and their french translations:

- Sokak karanlıktı.
- Cadde karanlıktı.

La rue était sombre.

- Hava hâlâ karanlıktı.
- Hâlâ karanlıktı.

Il faisait encore nuit.

Çok karanlıktı.

Il faisait si sombre.

Oda karanlıktı.

La pièce était sombre.

Zifiri karanlıktı.

Il faisait noir comme dans un four.

Gerçekten karanlıktı.

C'était vraiment sombre.

Gökyüzü karanlıktı.

Le ciel était sombre.

Gökyüzü tamamen karanlıktı.

Le ciel était très sombre.

Köprünün altı karanlıktı.

Il faisait sombre sous le pont.

Dışarısı zifiri karanlıktı.

Il faisait noir comme dans un four, dehors.

Madenin içi çok karanlıktı.

Il faisait très sombre à l'intérieur de la mine.

Perde açıldığında, sahne karanlıktı.

Lorsque le rideau fut levé, la scène était sombre.

Uyandığımda dışarısı hâlâ karanlıktı.

Quand je me suis réveillé, il faisait encore noir dehors.

Yağmur zamanı gibi hava karanlıktı.

Le ciel est trouble comme pendant la saison des pluies.

Karanlıktı ve bir şey göremedim.

Il faisait sombre et je ne voyais rien.

Susan'ın odasında hava çok karanlıktı.

Il faisait très sombre dans la chambre de Susan.

Ben gittiğimde konferans salonu mağara gibi ve karanlıktı.

Mais à mon arrivée, la salle de cours était caverneuse et sombre.

O kadar çok karanlıktı ki hiçbir şey göremedim.

Il faisait si sombre que je n'y voyais rien.

O, ertesi sabah çok erkenden uyandığında, hava hala karanlıktı.

Lorsqu'elle se leva, le matin suivant, très tôt, il faisait encore noir.